Aslen Doğu Asya kökenli olan kahverengi kokarca böceği, 2017 yılında Gürcistan üzerinden Türkiye’ye giriş yaptı. İlk olarak 2019 yılında görülen kokarcalar, hızla yayılmaya devam ederek Sakarya’nın evlerini tehdit eder hale geldi.
Kahverengi kokarcalar, yaklaşık 1.7 cm uzunluğunda olup, üst kısımları koyu kahverengi, alt kısımları ise krem rengi-kahverengi olarak tanımlanıyor. Dişi kokarcalar, bir yaprağın üzerine tek seferde 28 yeşil yumurta bırakabiliyor ve bir sezonda toplamda 3.000 yumurta üretme kapasitesine sahip. Bu durum, kokarcaların hızla çoğalmasına neden oluyor.
Beslenme alışkanlıkları da son derece zararlı. 300’den fazla bitki türünden emgi yaparak beslenen bu böcekler, özellikle meyve ve sebzelerde büyük zararlara yol açıyor. Tarım alanlarında ciddi sorunlar yaratırken, besledikleri bitkilerde nekroz alanları oluşmasına da yol açabiliyor.
Kokarca böceği, tehdit altında hissettiğinde ya da ezildiğinde kötü bir koku yayarak savunma mekanizması olarak kullanıyor. “Kişniş gibi” bir aroma olarak tanımlanan bu koku, evlerdeki rahatsızlığı artırıyor.
İklim koşulları da bu böceklerin çoğalmasına katkıda bulunuyor. Sıcak havalarda popülasyonları hızla artarken, insan faaliyetleri aracılığıyla (tarım ürünleri veya ulaşım araçlarıyla) geniş alanlara yayılmaları kolaylaşıyor. Günde 30 kilometreye kadar uçabilen kokarcalar, Sakarya’nın dört bir yanında kendini göstermeye başladı.