Çelik, göçün insanlık tarihindeki önemli rolünü vurguladı ve Afrika'dan başlayan göç hareketlerinin Mezopotamya'daki Neolitik Devrim'e kadar uzandığını belirtti. Göçün sadece fiziksel bir hareketlilik değil, aynı zamanda kültürel, ekonomik ve sosyal dönüşümlerin de tetikleyicisi olduğunu söyledi. Çelik, modern göçün başlıca nedenlerini savaşlar, ekonomik eşitsizlikler ve iklim değişikliği olarak sıraladı.
Medyanın Göç Algısındaki Rolü
Medyanın göç üzerindeki etkisine dikkat çeken Çelik, haberlerin kamuoyu algısını nasıl şekillendirdiğini örneklerle açıkladı. Göçmenlerin çoğu zaman ya mağdur ya da tehdit olarak sunulmasının toplumsal algı üzerindeki etkilerini ele aldı. Özellikle dijital medyanın yaygınlaşmasıyla göçle ilgili haberlerin hızla yayıldığını ve kutuplaşmaya neden olabileceğini belirtti. Çelik, gazetecilerin göçle ilgili etik sorumluluk taşıdığını vurguladı.
Uluslararası Göç ve İnsan Ticaretine Dikkat
Çelik, 1980’lerden sonra uluslararası göçün sadece bir yer değiştirme meselesi olmaktan çıkıp, küresel bir güvenlik sorunu haline geldiğini belirtti. Suriye'deki gelişmelerin ve Türkiye’deki göç hareketlerinin derin siyasi ve toplumsal kırılmalara yol açtığını ifade etti. Ayrıca, göçmenlerin insani boyutuna da değinerek, kadınlar ve çocukların daha savunmasız olduklarını söyledi. İnsan ticareti ve modern kölelik gibi küresel sorunların medyada yeterince yer bulmadığına dikkat çekti.
Aylan Bebek Örneği
Çelik, göçmen krizine dair en trajik örneklerden biri olan Aylan bebeğin hikayesini hatırlatarak, bu olayın dünya medyasının bir sınavı olduğunu ifade etti. "Bundan önce kayıtsız kalan dünya kamuoyu, Aylan bebeğin ölümünden sonra mülteci krizine dikkatini çevirdi" dedi.