Sakaryaspor’un kuruluş yılıydı…
İlk maçımızı, yıkılan Mithatpaşa Stadı’nda Beyoğluspor ile oynadık...
Berabere kalmıştık 0-0…
İkinci haftada şehrimizde Mersin İdmanyurdu’nu, benim kazandırdığım bir penaltı sonrası, kaptan, kaleci ve teknik direktörlük gibi üç önemli özelliği olan Fikret Aldinç’in attığı golle 1-0 kazandık…
İlk yıllarda, Kaynarca Adliyesi’nde görevli olan Mübaşir Sadettin, ilginç şovu ve taraftarla kurduğu enfes diyalog ile o günlerin unutulmaz amigosuydu...
Sıra geldi üçüncü maça; Sarıyer ile Vefa Stadı’nda karşı karşıya geldik...
İlk yenilgiyi aldığımız maçın hâlâ hafızamdan silinmeyen son derece ilginç bir hatırası vardır...
Karşılaşmanın ilk yarısının sonuna doğru, top kapalı tribün önünden taca çıkmıştı...
Koşup topu aldım, bir de baktım Mübaşir Amigo Sadettin’in kafasına, geniş bir tepsi yoğurt tavası geçirmişler, her tarafından yoğurt akıyor!
Amigo Sadettin, dönmüş Sarıyer tribünlerine, üzerindeki yoğurdu parmaklarıyla sıyırıp sıyırıp ağzına götürüyor!
Stat gülmekten kırılıyor, Amigo Sadettin ise Sarıyerli seyircileri çıldırtan yoğurt şovuna devam ediyordu...
Her iki takım oyuncuları da bu ilginç manzaraya dalınca, hakemin tiz düdüğüyle kendimize geldik…
Herkes gülmekten kırılmıştı adeta…
İşte böyle renkli bir amigo ile başlamıştı Sakaryaspor liglere…
Onunla yaşadığımız hatıraları yazmaya kalksak, sayfalar almaz…
Rahmetli olalı yıllar oldu Amigo Sadettin’in…
Ondan sonra Kabzımal Ahmet devam etti uzun süre…
Onu takiben nöbeti Çarli aldı…
İlk Amigo Sadettin’i andırır özellikleriyle Çarli, tribünlerin hem lideri, hem de sevgilisi oldu...
Bilahare Tombik girdi devreye…
Amigoluğu ülke düzeyine taşıdı…
Bir ara ona “Milli Amigo” dinmesinin sebebi, ondandır ve nihayet Ersin boyandı yeşil siyaha…
Amigo olarak hâlâ devam ettirir bu özelliğini…
Dün Sakaryaspor Başkanı ve Basın Sözcüsü, ilk sayısını çıkardıkları Dergi 54’ün tanıtım toplantısı nedeniyle basınla bir araya geldi, Serdivan’da…
Başkan İsmail Gürses kısa ve özet bir konuşma yaptı; “İftar sofrasında topun patlamasını bekleyen oruçlu insanlar gibi heyecanlıyız. Bir an önce bu ligden kurtulmak istiyoruz…
Ve ne pahasına olursa olsun, ‘bu yıl o yıl’ diyerek tüketiyoruz haftaları…
Takımın gelirini artıracak etkinlikler yapıyoruz, sahada alınacak her galibiyet hem işimizi kolaylaştırıyor, hem de moral motivasyonumuzu yükseltiyor.
Bu yola sizlerle birlikte çıktık.
Yine birlikte başaracağız” deyip Sakaryaspor adına çıkardıkları Dergi 54’ün tanıtımını yaptı…
İyi hazırlanmış derginin ilk sayısının ilk müşterisi Cengiz Olgaç oldu, onu birkaç yönetici takip etti…
Derken, konuşmasıyla taraftarların sözcülüğünü yapan, yılların eskitemediği Amigo Ersin; “Benim bütçem ancak 10 tane almaya yeter. Sizi böyle güzel bir dergi nedeniyle ve de taraftarlar adına kutluyorum” diyerek, beklenmedik bir jestte bulundu...
Taraftarı ve yönetimi böylesine girmişken iç içe, medyaya da kötümserliği atıp bir kenara, özellikle de şu aşamada, takıma, hocasına, yöneticisine ve başkanına destek olmak düşer elbette…