Yapılan açıklamada, söz konusu kararın hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, “28 kişinin diploması açıkça hukuka aykırı şekilde iptal edilmiştir. Bu yalnızca diplomaları iptal edilen kişilerin haklarının ihlaliyle sınırlı kalmamış, aynı zamanda tüm toplumun hak ve menfaatlerini tehlikeye düşürmüştür. Ekrem İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmasının ardından gelen bu haber, hukukun değil belirli kişi ve kurumların görüşlerinin yansıması olduğu ve toplumun iradesini yönlendirmeye çalışıldığı endişelerini doğurmuştur” ifadelerine yer verildi.

“Kararın Kabulü Mümkün Değil”

Sakarya Barosu açıklamasında, eğitim kurumlarının temel görevinin nesiller yetiştirmek olduğu hatırlatılarak, İstanbul Üniversitesi’nin yetkisini aşarak böyle bir karar almasının hukuk kurallarını hiçe saydığı belirtildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Bir eğitim kurumunun yetki gaspında bulunarak diplomaların iptaline karar vermesi, hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Hukuken yok hükmünde olan bu kararın kabulü mümkün değildir. Yatay geçişe karar veren İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu, işlemi hazırlayan İşletme Fakültesi Birimi, imzalayan ise İşletme Fakültesi Dekanı iken, yetki ve usulde paralellik gerekliliği de göz önüne alındığında İstanbul Üniversitesi’nin kararı açıkça yok hükmündedir.”

“Yetki Aşımı ve Usulsüzlük”

Açıklamada, Anayasa'nın 6. ve 123. maddelerine atıfta bulunularak, İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu’nun bu kararı alma yetkisine sahip olmadığı vurgulandı. “Yetkisini kimden aldı?” diye sorulan açıklamada, kamu hizmetlerinin düzenli şekilde yürütülmesini sağlamanın yetkili organların görevi olduğu ancak İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu’nun yetkisi olmayan bir hususta karar alarak hem usule hem de esasa aykırı bir tutum sergilediği ifade edildi.

“Hukuka Aykırı Bir Karardır”

Anayasa Mahkemesi'nin Abidin Pişgin kararına da değinilen açıklamada, diploma iptalinin iyi yönetişim ilkesiyle çeliştiği ve bireylerin özel hayatına açık bir müdahale olduğu belirtildi.

Sakarya Barosu, açıklamanın sonunda hukukun üstünlüğünü savunmaktan, temel hak ve özgürlüklerin korunmasını sağlamak amacıyla mücadele etmekten vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak, “Hukuka aykırı karar ve uygulamaların karşısında duracağımızı kamuoyuna duyururuz” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Basın Bülteni