Yıldız, sıcaklıkların artmasıyla genel haşerat popülasyonunun da çoğaldığını ve bu durumun zoonoz hastalıklarda (hayvanlardan ve haşeratlardan insanlara geçen hastalıklar) artışa neden olabileceğini ifade etti. Sivrisineklerden insanlara bulaşan hastalıklara örnek olarak Zika, Sıtma ve Sarı Humma'nın yanı sıra, Nil Humması ve Lenfatik Filariazis gibi hastalıkları da gösterdi. Bu hastalıkların Türkiye’de pek bilinmemesine rağmen dünya genelinde önemli sağlık sorunlarına yol açtığını belirtti.
Ayrıca, böceklerin hayvan sağlığını da tehdit ettiğini belirten Yıldız, sineklerden sığırlara bulaşan ve Afrika hastalığı olarak bilinen Nodüler Ekzantemi (Lumpy Skin Disease) hastalığının ülkemizde de mevcut olduğunu ve bu hastalığın zoonoz özellik taşıdığını kaydetti. Hayvanlarda görülen bu tür hastalıkların, ülkemiz için ciddi ekonomik kayıplara yol açabileceğini ifade etti.
Belediyelerin her yıl yaptığı sineklerle mücadele çalışmalarının, bu yıl daha etkin yapılması gerektiğine dikkat çeken Yıldız, halk sağlığı açısından bu mücadelenin büyük önem taşıdığını söyledi. Sineklerle mücadelede özellikle durgun suların ve su birikintilerinin etkin bir şekilde deşarj edilmesinin önemine değinen Yıldız, sineklerin üremesi için su birikintilerine ihtiyaç duyduğunu belirtti. Kimyasal ilaçlarla mücadelenin son çare olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan Yıldız, insan ve çevre sağlığı açısından büyük önem taşıdığını belirtti.
Yıldız, halkın çevre ilaçlaması ve kendi yaşam alanlarında sinekler ve haşerelerle mücadele konusunda bilinçlendirilmesinin önemine dikkat çekti. Kamu spotları ve diğer bilinçlendirme yöntemlerinin kullanılarak halkın doğru bir biçimde bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi. Örnek olarak, kapı ve camlarda sinekliklerin bulunmasının ve mevcut sinekliklerin arızalı olup olmadığının kontrol edilmesinin önemini vurguladı. Mecbur kalmadıkça yaşam alanlarında kimyasal ilaçlardan uzak durulması gerektiğini belirtti.