Paris 2024 Paralimpik Oyunları'nda kadınlar makaralı yayda şampiyonluğa ulaşan 26 yaşındaki milli para okçu Öznur Cüre Girdi, AA Spor Masası'nın konuğu oldu.
İstanbul'da doğup büyüyen Öznur, spor hayatının 13 yaşında tekvandoyla başladığını ve bu branşı uzun yıllar çok severek ve başarıyla yaptığını anlattı.
Hayatındaki kırılma anının yaşandığı kazadan bahseden Öznur, "17 yaşında ailemle birlikte trafik kazası geçirdim. Kazada annem ve ben ağır yaralandık. Diğer kardeşlerim kazayı hafif yaralı atlattı. Tabii bu süreçte uzun tedaviler gördük. Hastanede tedavi görürken yine sporun bir köşesinde olmayı, spordan kopmamayı çok istedim." diye konuştu.
Tedavi devam ederken hangi sporu yapabileceğine ilişkin araştırmalar yaptığını aktaran Öznur, şöyle devam etti:
"İlk paralimpik sporum, oturarak voleybol oldu. Bolu'da bir hastanede tedavi görürken deneme fırsatım olmuştu. Çok keyif almıştım ancak İstanbul'a döndüğümde oturarak voleybol yoktu, o yüzden onu ilerletemedim. Daha sonra yine araştırmalar yapıp, arkadaşlarımız arasında konuşurken Bahattin Hekimoğlu ile tanıştım. Kendisi şu an milli takım arkadaşım. Beni, Okçular Vakfına davet etti. Okçuluğa 2018'de Okçular Vakfında başladım, 2019'da Türkiye şampiyonu oldum. Milli takıma davet edildim. 2019'dan bu yana milli formayı terletiyorum. Ülkemi en iyi şekilde temsil etmeye çalışıyorum."
Paris'te "zaferin çığlığı"
Pekin 2008'de altın madalya alan Gizem Girişmen'den sonra paralimpik oyunlarında şampiyonluğa ulaşan ikinci Türk para okçu olan Öznur Cüre Girdi, bu branşta Türkiye'nin şampiyonluk özlemine son verdi.
Türkiye'ye para okçulukta 16 yıl sonra paralimpik oyunları altın madalyası kazandırmanın gururunu yaşayan milli sporcu, "Uzun yıllar hatırlanıyor olma duygusu, düşüncesi beni gerçekten çok mutlu ediyor. Tabii ki maç esnasında çok kontrollü gitmemiz gerekiyor. Finalde artık son okun bize altın madalyayı getireceğinin farkındaydık ama bir sporcu olarak orada tüm sakinliğimizi koruyup, bitirişe kadar net olmalıyız. Son oku attıktan sonrasını hatırlamıyorum. Hatta sesim kısılmış. Ertesi gün benim sesim neden kısıldı diyorum. Herkes diyor ki; o kadar fazla bağırdın ki bütün Paris yankılandı. Gerçekten bu içimizde tuttuğumuz aslında bir tutkuydu, zaferin çığlığı. Bu yüzden çok mutluyuz. O anda olmak gerçekten çok haz vericiydi. Tekrar olsa tekrar giderim, o anı yaşarım." sözleriyle tarihi zaferini anlattı.
Altın madalya kazanacağına emindi
Paris 2024 Paralimpik Oyunları'nda 704 puanla dünya ve paralimpik oyunları rekorunu kırdığını hatırlatan milli okçu, "Antrenmanlarda defalarca o puanın üstünde attım. Rekor kıracağımızı biliyorduk ama rekor puanın ne olacağını orada biz belirleyecektik. Çok da iyi bir puan. Tabii ki antrenmanda daha üst puanları atıyoruz. Oradaki stres ve heyecanı kontrol ederek bu kadar iyi bir puana ulaşabilmek gerçekten çok gurur verici." ifadelerini kullandı.
Antrenmanlarda çok çalıştıklarını vurgulayan Öznur, "Çok fazla test yaptık. Okçuluk testlerinde en ufak bir şey bile sizi tedirgin eder. Tam emin olmak istersiniz. Bazen saatlerinizi, bazen günlerinizi alır. Biz tabii ki yıllarca antrenmanlarda bu an için çok çalıştık. Rekor atacağımızdan da altın madalya alacağımızdan da hiç şüphemiz yoktu." şeklinde görüş belirtti.
Anne-kız Los Angeles'a gitmeyi hedefliyorlar
Avrupa ve dünya şampiyonalarının ardından paralimpik oyunlarında da altın madalya kazanarak "üç büyük organizasyonda şampiyonluk kazanan sporcu" ünvanını alan Öznur, bundan sonraki kariyer hedefiyle ilgili ise şöyle konuştu:
"Bunu her duyduğumda çok mutlu oluyorum. Çünkü peş peşe üç ünvanın sahibi olmak mükemmel bir duygu. Her sporcu yıllarca bunun için yatıp kalkıyor, emek harcıyor, ter döküyor. Bunun sahibi şu anda benim. Sahibi olmaya devam etmek istiyorum. Tabii ki bu yine çalışarak ve antrenman yaparak olacak. Yine rekorlarımın üstüne rekorlar, şampiyonluklarımın üstüne şampiyonluklar katmak istiyorum. Ömrüm yettiğince sporumu yapmak, yetmediği anda yinespora destek olmak istiyorum."
Annesiyle gerçekleştirmeyi arzuladığı hayalini paylaşan Öznur, "Benim annem de engelli. Boynundan aşağısını kullanamıyor. Annemi spora başlattım. Boccia ile uğraşıyor. Türkiye'de madalyalar almaya başladı, milli takım sürecine hazırlanıyor. Bir hayalimiz var; Los Angeles 2028'e beraber gidip, orada ter dökmek." dedi.
"Bu kadar başarıyı kimse beklemiyordu"
Öznur, Paris 2024 Paralimpik Oyunları'nda Türkiye'nin 28 madalyayla rekor kırmasıyla ilgili, "Gerçekten Paris 2024 Paralimpik Oyunları sporcuları olarak çok güzel bir iş başardık. Paralimpik Oyunları'nda bu kadar başarılı olabileceğimizi kimse beklemiyordu." değerlendirmesinde bulundu.
Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Milli Paralimpik Komitesi ve spor federasyonlarının çok fazla emek sarf ettiğinin altını çizen Öznur, şunları kaydetti:
"Yani biz sporcular sadece ok atıyoruz, masa tenisi oynuyoruz ya da herhangi bir sporu yapıyoruz ama arkada bu kaliteyi yükseltebilmek için çok büyük bir özveri vardı. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi, her sporcuya bir sponsor bulmak için canla başla çalıştı. Sporcuların neredeyse yüzde 90'ı sponsoru olarak oyunlara gitti. Aslında sporcu arka planda rahatlayınca, ön planda daha iyi performans gösterebiliyor. En iyi yerlerde kamp yapılması konusunda çok fazla özveri vardı. Tabii ki bu özverinin karşılığında da gördüğünüz gibi madalyalar kaçınılmaz oluyor. Gümüşlerimiz de altın olma yolunda ilerliyor. Bu artık bir başlangıç. Biz zirveyi başlattık ve bunun devamının geleceğini düşünüyorum."
Daha önce Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu çatısı altında yer alan paralimpik branşların ana federasyonlara bağlanmasının doğru bir karar olduğunu söyleyen Öznur, okçuluk özelinde bunun olumlu yansımalarını yaşadıklarını vurguladı.
Türkiye Okçuluk Federasyonunun çok iyi bir sistemi bulunduğuna dikkati çeken milli sporcu, "Orada çok iyi bir matematik var. Sabah kalktığımızda nasıl uyandığımızı, günde kaç saat uyuduğumuzu, ne kadar ağrımızın olduğunu, moralimizin ne kadar iyi ya da kötü olduğunu dahi inceleyen bir program dahilinde antrenmanlarımızı yaptık. Başta Göktuğ Ergin hocamız olmak üzere inanılmaz bir ekip vardı. Dokuza yakın antrenörümüz, hemşiremiz, fizyoterapistimiz, psikoloğumuz, her şeyimiz vardı. Sadece okçuluk adına bir yoğunlaşma olduğu için her geçen gün madalya sayılarımız, başarılarımız artıyor. Çok memnunuz." şeklinde konuştu.
"Aileler bilgilendirilmeli"
Paralimpik Oyunları şampiyonluğu sonrası çok fazla mesaj aldığını belirten Öznur Cüre Girdi, "Mesajları okuduğunda herkesin oturup bu anları gözyaşlarıyla izlediğini kendi içimde hissettim." açıklamasında bulundu.
Engelli bireylere ve ailelere seslenen milli para okçu, şunları kaydetti:
"Engelli bir çocuğun annesi, babası olmak ekstra endişe sağlıyor. Çocuğum burada mutlu olmazsa ya da başına bir şey gelirse diye çok fazla endişe var. Bu yüzden çocuk istese bile aile istemiyor. Benim karşılaştığımın birçoğu böyle. Çocuk istiyor ama aile endişeli. Öncelikle ailelere bu tarz sporların olduğu anlatılmalı, okullarda seminer düzenlenmeli. Bu konuda güvenilir yerlerin olduğunu bilmelerini istiyorum. Diğer açıdan bu hayatta hepimiz amacımız olsun istiyoruz. İyi ya da kötü sonuçlar, tecrübeler elde ediyoruz. Bizim ayrı bir tarafımız var, tüm zorlukları gördüğümüz için ekstra zorluk bizi çok fazla etkilemiyor. Çünkü artık daha fazla ne olabilir deyip, üstüne gidebilen insanlarız. Gerçekten bütün samimiyetimle söylüyorum; ben yoktan var oldum. Yoktan geldim, benim de paralimpik olarak bir altyapım yoktu. Alttan buralara kadar çıkabildim. Onlar da yapabilir. Bu hayatta hiçbir şey imkansız değil."
"Asla pes etmeyin" mesajı
Gençlere "Hayal edin, bu hayat için çabalayın, umut etmeyi bırakmayın, asla pes etmeyin, yolunuza devam edin." tavsiyesinde bulunan Öznur, "Hepimizin içinde aşamadığımız ya da fark etmediğimiz bir özelliğimiz var. Türk toplumu olarak çok daha iyi yerlerde olabiliriz. Hele ki spor anlamında zirveyi hak ediyoruz." diye konuştu.
Mücadeleci bir yapıya sahip olduğunun altını çizen Öznur, "Öznur bu hayatta hayalperest ama her zaman hayallerini gerçekleştirmiş biri. Allah'a şükürler olsun şu ana kadar hayal edip de yapamadığım hiçbir şey olmadı. Bu hayatta hiçbir zaman tesadüfçü olmadım, her zaman tevafukçuyumdur. Bunların yaşanması gerekiyormuş, burada olmam gerekiyormuş, ülkemi böyle temsil etmem gerekiyormuş." ifadelerini kullandı.
Okçuluk dışında ailesiyle vakit geçirmekten çok keyif aldığını dile getiren Öznur, ayrıca mental olarak kendisini rahatlattığı için çizimler ve boyamalar yaptığını belirtti. Milli sporcu, sandalyesinde yer alan aslan çizimini dünya şampiyonu olduğunda yaptığını sözlerine ekledi.