Yazısında bireyden yönetime kadar toplumun her katmanına önemli sorumluluklar yükleyen Karataş, yazısıyla geniş yankı uyandırdı.
Toplumların zamanla değişip dönüştüğünü belirten Karataş, “Bugün sokaklarda gördüğümüz yorgun yüzler, haberleri izlerken içimize çöken umutsuzluk, sosyal medyadaki artan kutuplaşma hepimize şu soruyu sorduruyor: Bu toplum nasıl düzelir?” diyerek yazısına başladı.
“Değişim Bireyde Başlar”
Karataş’a göre değişimin ilk adımı bireyin kendisinde başlıyor. Dürüstlük, empati ve adalet gibi değerlerin yalnızca başkalarından beklenmemesi gerektiğini ifade eden yazar, “Herkes kendi evinin önünü süpürmeye başlasa şehir tertemiz olur.” diyerek toplumun temeli olan bireyin dönüşümünü vurguladı.
Aile, Eğitim, Adalet ve Yönetim
Yazısının devamında ailenin, çocuğun değer dünyasının şekillendiği ilk yer olduğuna dikkat çeken Karataş, sevgi ve anlayışla büyütülen çocukların geleceğin vicdanlı bireyleri olacağını ifade etti.
Eğitimin sadece sınavlara değil, hayata hazırlayan bir sistem olması gerektiğini belirten Karataş, öğretmenlerin toplumun mihenk taşı olduğunu vurguladı.
Adaletin ise bir toplumun vicdanı olduğunu söyleyen Karataş, hukukta eşitliğin ve şeffaflığın toplumsal güveni güçlendirdiğini ifade etti.
Vicdanlı ve şeffaf bir yönetime olan ihtiyacın altını çizen yazar, liderliğin sadece yönetmek değil, umut vermek ve örnek olmak olduğunu belirtti.
“Toplum Biziz, Biz Değişirsek Her Şey Değişir”
Toplumun düzelmesinin bir mucize değil, inanç ve çaba gerektiren bir süreç olduğunu belirten Karataş, yazısını şu sözlerle tamamladı:
“Toplum, biziz. Ve biz değişirsek, her şey değişir. Bugün her şeyden çok inanmaya ve ümit var olmaya ihtiyacımız olduğu günlerden geçiyoruz. Daha yaşanası bir ülke için, barış için, kardeşlik için var olsun Türkiyem! Selam ve dua ile…”
“Ne zaman insan oluruz? ‘Irk ve din temelli söylemlerle sohbete başlamadığımızda.’ diyen Karataş'ın son cümlesi ise okurların en çok dikkatini çeken satırlardan biri oldu.
Köşe yazısının tamamını okumak için tıklayın!
Fotoğraf: sosyal medya