Çin’de 3 bin yıllık “hayalet evlilik” geleneği tüyler ürpertiyor. Günümüzde kadın cinayetlerine ve mezar soygunculuğuna kadar uzanan ve dünyada eşi benzeri olmayan “hayalet evlilik” geleneğinin detayları ise tüyleri diken diken edecek türden…

HAYALET EVLİLİK NEDİR?

Milliyet'ten Fazilet Şenol'un haberine göre; hayalet evlilik, ölen kişilerin birlikteliklerinin yaşam sona erdiğinde de devam etmesinin bir yolu olarak görülen bir Çin geleneğidir. Çinliler tarafından yaklaşık 3 bin yıldır uygulanmaya devam eden bu gelenek, çocuklarını kaybetmiş iki aile arasındaki dengeyi yeniden sağlamaya yardımcı oluyordu. Buradaki amaç, iki aileyi evlilik yoluyla bir araya getirmek ve üyelerinden biri ölmüş olsa dahi her iki tarafın da bu birlikten yararlanabilmesiydi. Eski zamanlardan beri devam eden bu gelenek Çin’in bazı bölgelerinde hâlâ geçerliliğini koruyor. Geleneğin günümüzde kazandığı boyut ise herkesi dehşete düşürecek türden.

HAYALET EVLİLİĞİN AMACI NEDİR?

Hayalet evliliklerin popüler olmasının sebebi yalnızca aileleri bir araya getirmek değildi. Bu evliliklerin revaçta olmasının nedenlerinden biri de batıl inançlarla ilgiliydi. Kötü şans ya da talihsizlik gibi korkulara sahip birçok kişi, ölen aile üyeleri için hayalet evlilik törenleri düzenliyordu. Bu kişiler, evlilik töreni yapmamaları durumunda ailelerinde uğursuz olayların yaşanacağına inanıyordu. Ayrıca, hayalet evlilikler bekâr kızların öbür dünyada ‘aç hayaletler’ olmasını önlemenin bir yolu olarak da gerçekleştirildi. Bu, ölümüne kadar ona eşlik edecek biri yoksa sonsuza kadar dinlenmeden ve huzur duymadan dolaşmaya mahkûm olacağı korkusuyla yapılıyordu. Çünkü mutsuz ruhların hayatları boyunca kendilerine uğursuzluk ve talihsizlik getirebileceğine inanılıyordu. Bu nedenle bekâr kadınları evlendirmek olası felaketlerden kaçınmanın bir yolu olarak görülüyordu.

HAYALET EVLİLİĞİNDE NELER TAKAS EDİLİYOR?

Hayalet evlilik törenleri yapmak birçok insana göre kötü şanstan ya da kötü ruhlardan korunmanın etkili yollarından biriydi. Bu törenlerde takas edilen mallar ise bölgeye ve inanca göre değişkenlik gösteriyordu. Bazı bölgelerde pirinç, çay, şeker kamışı, tütsü çubukları ve mumlar gelinin ailesi tarafından verilen ortak hediyelerden biriyken bazı yerlerde de giysi veya takı alışverişleri yapılıyordu. Hayalet evlilik, ölen kişiye saygı göstergesi olarak iki ailenin para ve mal alışverişinde bulunduğu Çin’de uygulanan eski bir gelenek olarak görülüyordu. Bu gelenek genellikle gerçek evlilik töreninden önce veya hemen sonra gerçekleşiyordu. Gelinin ailesi, emeği veya hizmetleri karşılığında damadın ailesine çeyiz için ödeme yapar veya onlardan ücret alırdı. Ayrıca damadın ailesi hizmetlerini karşılayamayacak durumda olan gelinin ailesine çeyiz sağlayabiliyordu.

HAYALET EVLİLİĞİNİN GÜNÜMÜZDEKİ BOYUTU

Hayalet evlilik, eski zamanlardan beri Çin kültürünün ve dini geleneklerinin bir parçası olarak devam etti. Hayaletlerin arkadaşlığa ihtiyacı olduğu inancı, zaman içinde Çin kültürüne derinden yerleşti. Ancak geleneğin günümüzde kazandığı boyut ise herkesi dehşete düşürecek türden. Bazı bölgelerde hayalet evlilikleri için ölü gelinler arayan mezar soyguncuları ortaya çıktı. Bu kişiler, ölen kadınların cesetlerini çalarak onları yüksek fiyatlara satıyorlardı. Bazı durumlarda ise ölü gelinler için canlı kadınlar kaçırılıyor veya öldürülüyordu. Bu korkunç uygulama, Çin’de kadın cinayetlerinin artmasına ve insan hakları ihlallerinin yaşanmasına neden oldu. Çin hükümeti, bu suçlara karşı yasal önlemler almaya çalışsa da, hayalet evlilik geleneği tamamen ortadan kalkmadı.

Hayalet evlilik yöntemi ilk popüler olmaya başladığında oldukça masum bir amaca hizmet ediyordu. Ancak zaman içinde işin seyri değişti ve günümüzde bir ölünün canlı biriyle evlenmesine olanak sağlamasına kadar uzandı. Bu çılgın geleneğin günümüz koşullarında artık para karşılığı yapılması da bir diğer dikkat çeken yenilik.

MEZAR SOYGUNU: ÖLÜLERİN KEMİKLERİ PİYASADA

Kendilerine uygun bir aday bulamayan aileler ise çözümü yasal olmayan yollara başvurmakta buldu. Şangay Üniversitesi’nde görev yapan Huang Jingchun’a göre bekâr bir kadının kemikleri 30 bin ila 50 bin Yuan’a (yaklaşık 200 bin lira) satılabiliyordu. Çin’de insan kemiği satışı 2006 yılında yasaklansa da hâlâ mezar soyguncuları yasal olmayan yollarla satış yapmaya devam etti.

KADIN CİNAYETLERİ: GELENEK CAN ALDI

Zaman içinde durum öyle bir noktaya vardı ki uygun kemikleri bulmak için Çin’de birçok kadın öldürüldü, işlenen cinayetler birçok kişiyi çileden çıkardı. Gelenek bugün Çin’in bazı bölgelerinde hâlâ devam ediyor./Haber MERKEZİ