"MUHARREM İNCE'YE AYNISI YAPILDI! DEĞER Mİ?"
Oğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"(Sosyal medyadan paylaştığı şiir) Birisi editlemiş, yapanın eline sağlık. Sosyal medyada tesadüfen gördüm, hoşuma gitti.
"Bütün her şeyi masaya yatırıp Cumhur İttifakı'nı destekleme kararı aldık. Sanki Ermenistan'ı destekleme kararı almışız gibi acayip bir linç kültürü... Muharrem İnce'ye aynısı yapıldı. Sayın Muharrem İnce ile burada bu linç kültürünü konuşmak isterim. Sağlığından oldu, hastanelik oldu.
'ÜMİT ÖZDAĞ' SÖZLERİ DİKKAT ÇEKTİ
"Sayın Özdağ ile farklı tercihlerimiz var. Hiç kavga etmiyoruz, biz dostuz yine. Sayın Özdağ ile biz farklı tercihlerde bulunmamıza rağmen karşılıklı saygı anlayışımız devam ediyor ama bizi destekleyenler birbiriyle kavga ediyor. Kavga etmeyin arkadaşlar.
"Sayın Özdağ ile en başından beri tüm ihtimalleri konuşuyorduk. O gün netleşmiş bir durum yoktu. Bugün de konuşuyoruz, konuşulmayacak bir şey yok ki. İhtiyaç olursa her gün de görüşürüz.
"Ben alışığım ama aileme çocuklarıma hakaret edenlerle hesaplaşacağım, hepsine dava açacağım. Bir küçük azgın azınlık var, bunların hesabını soracağım. Sayın İnce'ye de Sayın Akşener'e de dediklerini bırakmadılar. Bunlar aynı tipler!
"Sayın Özdağ da muhtemelen kendisine dönük çağrılara kulak asarak Kılıçdaroğlu'nu desteklemiştir.
"Ümit Özdağ benim Cumhurbaşkanı Erdoğan kararımı basın açıklamamdan önceden biliyordu. Sayın Özdağ ile bütün her şeyi konuşarak geldik bu noktaya. Bugün de yarın da bir şey olsa biz yine birbirimizle konuşuruz. Çünkü biz harbe değil, seçime giriyoruz.
BABACAN'A YANIT
"Sayın Ali Babacan çok çocukça bir tarzla aşağılamaya çalıştı. Aynı, anladığı dilden ben de dün cevap verdim. Kim yapıyorsa ben de aynısından cevap veriyorum. Kim hangi dilden anlıyorsa o dilden konuşmasını da iyi bilirim.
"Sayın Mansur Yavaş benim çok kıymetli bir dostumdur. Seçim sürecinde de kamuoyuna deklare ettiğim, kendisiyle ilgili fikirlerim vardır. Sayın Mansur Yavaş aday olsaydı ben olmayacaktım, çünkü benim derdim makam, mevki değil.
"Kim ne derse desin biz bugün geldiğimiz noktada hedefimize ulaştık. Türk milliyetçiliğini siyasetin merkezine oturttuk.
"Sayın Kılıçdaroğlu adaylığını diretip herkese kabul ettirdi.
"Biz sayın Kılıçdaroğlu ile birçok şey konuştuk. Bize dönük 'Ben tabanımızı nasıl ikna edeceğiz? Sizin parlamentoda çoğunluğunuz yok.' Bu benim altını çizerek söylediğim olmazsa olmaz. Bu konuda ben ikna olmadığım sürece bir anlamı yok çerçevesinde bir konuşmamız oldu. Ben Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Davutoğlu ile görüştüm. Daha sonra Sayın Kılıçdaroğlu'nun birkaç defa görüşme talebi oldu, ben bunu sürdürmeyi doğru bulmadım. En son bir telefon görüşmem oldu. Sayın Özdağ ile randevulaştıklarını, onunla konuşabileceklerini söyledim.
"Benim taleplerim olsaydı sayın Kılıçdaroğlu hepsini karşılamaya hazırdı. Cumhurbaşkanı yardımcılığı, birkaç tane bakanlık, şu, bu... Hepsine hazırdı. Ama benim amacım mevki, makam talep etmek değil."
"Sayın Erdoğan'dan makam, mevki anlamında hiçbir talebim olmadı. Bakanlık, genel müdürlük, yardımcılık, olmadı. Sayın Kılıçdaroğlu'ndan da olmadığı gibi. Sayın Kılıçdaroğlu ile masada bakanlık, cumhurbaşkanı yardımcılığı verilebileceği konuşuldu. Ama ben ikna olmadıktan sonra bunların hiçbir anlamı kalmadı.