Minyatür sanatı, sadece küçük boyutlu olmasıyla değil, aynı zamanda ışık, gölge ve perspektif kullanmadan doğadaki canlıları tasvir etme özelliğiyle de dikkat çekiyor. Bu kadim sanat, el yazmalarını süslemenin ötesinde, dönemin geleneklerini, günlük yaşamı ve giyim kuşamını da gözler önüne seriyor. İslamiyet'in Anadolu'ya gelişiyle birlikte bu topraklara taşınan minyatür sanatı, Selçuklular döneminde gelişerek Osmanlı'da altın çağını yaşamış. Serdivan Belediyesi'nin düzenlediği atölye sayesinde katılımcılar, geleneksel desenleri çizmeyi, bu desenlerle kompozisyonlar oluşturmayı ve minyatür sanatının temel tekniklerini öğrenme fırsatı buluyorlar. Böylelikle minyatür sanatına ilgi duyan herkes, bu zengin kültürel mirası keşfetme imkanı elde ediyor.