Meloni, Brüksel'de yapılan AB Liderler Zirvesi'nin ardından İtalyan gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.
İtalya'nın bu AB Liderler Zirvesi'nde başrolde yer aldığını dile getiren Meloni, zirvenin sonuçlarından memnun olduğunu ifade etti.
Başbakan Meloni, Tunus'a yönelik çalışmalarının, Kuzey Afrika ülkeleriyle AB arasındaki ilişkiler için ulaşmak istedikleri model olabileceğini dile getirdi.
Meloni, AB'nin Afrika'yı terk etmeye çalışanlara yönelik bir alternatif sunması halinde yaklaşımın değişeceğini belirterek, "Afrika fakir bir kıta değil, birçok kaynağa sahip. Başta temiz enerji olmak üzere çok büyük bir enerji üreticisi. Bizim de arz sorunumuz var. İtalya bu yatırımlarla bir giriş kapısı olabilir. Bu konuda uzlaşı var." dedi.
Zirvenin önemli gündem maddelerinden olan göç konusunda Meloni, "Göç sorununu hep beraber ele almanın tek yolu, konunun dış boyutu üzerine çalışmaktır ve bu hususta bir ilerleme sağlamayı başardık." diye konuştu.
Meloni, göç ve ilticaya yönelik yeni anlaşmada öngörülen zorunlu dayanışmaya Polonya ve Macaristan'ın itiraz etmesi dolayısıyla bir anlaşmaya varılamadığı hatırlatarak, "Polonya ve Macaristan'ın tutumu, beni hayal kırıklığına uğratmadı. Ulusal çıkarlarını savunanlar beni asla hayal kırıklığına uğratmadı. Onların pozisyonları, göç konusunda benim önceliğim ve göç sorununu ele almada tek yol olan dış boyutu dikkate almıyor. Onların seçimi daha iç boyuta dönük yani göç ve iltica paktıyla ilgili." ifadelerini kullandı.
Bu arada, İtalyan basınında çıkan haberlere göre, AB Konseyi Başkanı Charles Michel'in talebi doğrultusunda Başbakan Meloni, göç konusundaki anlaşmayı veto eden Polonya ve Macaristan'dan mevkidaşlarıyla ara bulmak için bir görüşme yaptı. Meloni'nin, Mateusz Morawiecki ve Viktor Orban ile görüşmesinden bir sonuç çıkmadı.
Haberlerde, Varşova ve Budapeşte'nin, özellikle İtalya ve Yunanistan’ın talep ettiği deniz yoluyla gelen göçmenlere yönelik dayanışmanın zorunlu hale getirilmesine karşı çıktığı belirtildi.