Dünya genelinde enflasyon ve resesyon endişeleri gündemdeki yerini korurken, ABD Başkanı Donald Trump'ın korumacı ticaret politikalarının etkilerine dair kaygılar da yatırımcılar tarafından yakından izleniyor. Trump, son olarak ABD-Kanada hokey maçında yaptığı açıklamada, Kanada'nın "çok yakında" 51. eyalet olabileceğini belirtirken, aynı zamanda vergi mükelleflerinin kaynaklarının yasa dışı göçü teşvik etmesini engelleyen, federal bürokrasiyi azaltmaya yönelik 3 kararname imzaladı.
Analistler, Trump yönetiminin dış ticaret ve tarifeler konusunda attığı adımların ekonomik stratejileri üzerinde büyük etkiler yaratmaya devam edeceğini öngörüyor. ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, tarife politikalarının resesyona yol açacağına dair endişelere karşı çıkarak, bu politikaların enflasyonu aşağı çekeceğini ve faiz oranlarını düşüreceğini ifade etti. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ise yönetiminin politikalarının "dezenflasyonist" olduğunu ve uzun vadede maliyet düşüşü ile gelir artışı sağlayacağını savundu.
Amerikan Merkez Bankası (Fed) yetkilileri de sözlü yönlendirmelerinde, enflasyonla mücadele ve faiz politikalarına dair görüşlerini sürdürüyor. Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, enflasyonun 40 yılın zirvesinden düşürülmesinde önemli mesafeler alındığını ancak Trump yönetiminin tarifelerinin ve ekonomik belirsizliklerin etkilerine dikkat edilmesi gerektiğini belirtti. Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic ise faiz indirimi beklentisinin hala var olduğunu, ancak bu konuda belirsizliğin devam ettiğini söyledi.
Dış politikada, Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesi yönünde atılacak adımlar da dikkatle izleniyor. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenskiy'in fırsatları değerlendirmemesi konusunda hayal kırıklığına uğradıklarını ifade etti.
ABD ekonomisinde, 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 4,50 seviyelerinde işlem görürken, dolar endeksi de yüzde 0,1 artışla 106,4'te sabit kaldı. Altın ise güvenli liman olarak değer kazanmaya devam etti. Dün, altının ons fiyatı 2.954,89 dolar ile rekor kırarak, ardından 2.938 dolara geriledi.
Brent petrolün varil fiyatı da önceki kapanışa kıyasla yüzde 0,1 düşüşle 76,1 dolara indi. New York Borsası'nda ise S&P 500, Nasdaq ve Dow Jones endeksleri sırasıyla yüzde 0,43, yüzde 0,47 ve yüzde 1,01 düştü. Avrupa borsalarında da benzer bir düşüş gözlemlendi.
Özellikle Avrupa'da ABD'nin ticaret politikaları ile ilgili gelişmeler yakından takip edilirken, Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christophe Lemoine, ABD'nin Avrupa ile ticaret savaşına girmesi halinde çok şey kaybedeceğini vurguladı. Almanya'da ise erken genel seçimler öncesinde siyasi gelişmeler izleniyor.
Asya'da Japonya'da enflasyon güç kazanırken, Çin'in ABD ile ticaret gerilimini ele aldığı açıklamalar dikkat çekti. Çin Ticaret Bakanı Vang Vıntao, ABD'nin tek taraflı tarife artışlarının ekonomik ilişkilere zarar verdiğini belirterek, bu sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini ifade etti.
Yurt içinde ise Borsa İstanbul, alış ağırlıklı bir seyir izleyerek günü yüzde 0,45 artışla 9.807,50 puandan tamamladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rezervleri ise 173,2 milyar dolara çıkarak yeni bir rekor kırdı. Dolar/TL, yatay seyirle 36,3010’dan kapanırken, günün erken saatlerinde 36,4010 seviyesinde işlem görmeye başladı.
Bugün yurt içinde finansal hizmetler güven endeksi, yurtdışında ise dünya genelinde imalat sanayi ve hizmet sektörü PMI verileri ile ABD'de Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi ve ikinci el konut satışları dikkatle izlenecek. Teknik olarak BIST 100 endeksinde 9.900 ve 9.950 puan direnç, 9.700 ve 9.600 puan ise destek seviyeleri olarak öne çıkıyor.