Yeşilay’ın yaptığı son açıklamalar, özellikle 12-15 yaş arasındaki çocukların risk grubunda olduğunu ortaya koyarken, bazı raporlar bu yaşın 9’a kadar düştüğünü gösteriyor. Son dört yılda kumar bağımlılığı başvurularında yüzde 36’lık bir artış kaydedildiği belirtiliyor.
Aile İçi İletişim Eksikliği Öne Çıkıyor
Uzmanlara göre, gençlerin kumara yönelmesinin arkasında aile içi iletişim eksikliği, stresli yaşam koşulları ve bağımlı ebeveyn figürleri gibi kritik faktörler yer alıyor. Bu durum, sadece bireyleri değil, aileleri ve toplumu da ciddi şekilde etkiliyor. Aile içi çatışmalar ve sosyal ilişkilerde yaşanan kopukluklar, gençlerin kumara sığınmasına zemin hazırlıyor.
Bağımlılık Psikolojik ve Sosyal Etkiler Yaratıyor
Kumar bağımlılığı, yalnızca maddi kayıplara yol açmakla kalmıyor; aynı zamanda bireylerin psikolojik sağlığını da olumsuz etkiliyor. Sosyal izolasyon, özgüven kaybı ve derin depresyon gibi sonuçlara neden olabilen bu bağımlılık, genç yaşta kumar oynayan bireylerde daha kronik ve yıkıcı bir hal alabiliyor.