1992-1996 yılları arasında Bosna’da yaşanan savaşta 110.000 kişi hayatını kaybetti. Sırplar, Boşnak Müslümanlara karşı insanlık suçu işledi. Sırplara karşı ülkesini savunan Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Alija İzzetbegoviç, milletine vasiyet bıraktı: “Soykırımı unutmayın çünkü unutulan soykırım tekrarlanır”
Aradan birkaç yıl geçtikten sonra Sırplar, Kosova’ya yöneldi. Kosova’da 1998-1999 yılları arasına yaklaşık 15.000 Müslüman Arnavut, Sırp ordusu askerleri tarafından katledildi.
Atalarımın ülkesi olan Kosova’da yaşananlar dünya gündeminde uzunca bir süre yer almadı.
Sırbistan tarafından otonomi hakkı kaldırılarak işgal edilen Kosova’da 15 Ocak 1999’da sabah erken saatlerde Sırp ordusu ve Çetniklerden oluşan silahlı bir grup Kosova Kurtuluş Ordusu’na (UÇK) destek verdikleri için yaklaşık bir yıl önce tamamen yaktıkları Reçak Köyü’ne yapılan baskında 45 silahsız Arnavut katledildi. Reçak katliamı, Bosna’daki Srebrenitsa’dan sonra Balkanlar yakın tarihinde yaşanan ikinci büyük katliam olarak kabul edildi.
Reçak Köyü’nde Sırpların yaptığı katliamın ardından olay yerine giden dönemin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Kosova Misyon Şefi William Walker, dünyaya Sırpların katliam yaptığını duyurarak olayı “insanlığa karşı işlenen suç” olarak değerlendirmişti.
Bosna savaşında yaşanan katliam ve trajedilerin Kosova’da yaşanmasından çekinen Avrupa, Kosova’da Sırplara karşı çok yönlü bir müdahale kararı aldı. Reçak Köyü’nde yaşananlar Sırpların Srebretitsa’da yaptığının aynısıydı.
AGİT Şefi William Walker’in açıklamaları ve oluşturduğu kamuoyu sonucunda aradan iki ay geçtikten sonra NATO tarafından Sırbistan hedeflerine karşı hava harekâtı başlatıldı. Reçak Katliamı, Kosova Savaşının seyrini değiştirdi.
Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç’e karşı Lahey Savaş Suçları Mahkemesi tarafından hazırlanan iddianamede Reçak katliamının ayrı bir yeri vardı. Balkan Kasabı Slobodan Miloseviç, yargı sürecinde hapiste ölünce katliamın suçluları hiçbir ceza almadı. Sadece bir Sırp polisine 15 yıl ceza verilerek dosya kapanmış oldu.
Benim akrabalarımın da içlerinde yer aldığı Kosova Halkının neredeyse tamamı Makedonya, Arnavutluk ve Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldılar. Savaşın üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen Kosova’da kaybolan 1600 Müslüman Arnavut’un akibeti halen bilinmiyor.
Kosova Cumhuriyeti Devleti 1999’da yaşanan Reçak katliamının Uluslararası alanda resmi olarak tanınması için Kosova’da Soykırımı Anma Günü programı çerçevesinde “Kosova’da Soykırım - Açık Yara Merkezi” başkent Priştine ve Avrupa’nın birçok şehrinde kampanya başlattı.
Sırbistan’ın Kosova’da uyguladığı soykırımda hayatını kaybeden, savaştan zarar gören binlerce Arnavut’un anısına kırmızı/siyah çiçek sembolü tasarlandı. Dört yapraklı kırmızı/siyah karanfil çiçeği Reçak katliamında öldürülenler, tecavüze uğrayanlar, etnik temizlik ve Arnavut kültürünü ortadan kaldırmaya yönelik saldırıları temsil ediyor.
Kosova Reçak katliamında ölenler başta olmak üzere Âdem Jashari, Zahir Pajaziti ve tüm Kosova şehitlerine rahmet ve minnetle Fatihalar…