Kahramanmaraş’ta 6 Şubat günü Pazarcık ilçesinde 7.7, Elbistan ilçesinde 7.6 büyüklüğünde iki depremin ardından 11 ilde büyük yıkım yaşandı. Tüm ülkeyi yasa boğan olayda 43 bini aşkın kişi hayatını kaybetti. Evlerini kaybeden vatandaşların barınma ihtiyacı için yardımlar gelmeye devam ediyor. Bu kapsamda bölgeye çok sayıda konteyner ev gönderildi.

Ticaret Bakanlığı konteyner ihracatını durdurdu
Ticaret Bakanlığı, deprem bölgesindeki barınma ihtiyacının acilen giderilebilmesi için, konteyner ev ve prefabrik yapı ihracatını 15 Şubat tarihinden itibaren 3 ay süreyle yasaklandığını duyurmuştu. İstanbul'daki sanayi bölgeleri ve fabrikalarda, deprem bölgesine gönderilmek üzere yoğun şekilde konteyner ev imalatı yapılıyor. Yüzlerce konteyner bölgeye gönderiliyor.

Maliyetler yüzde 20 ile 30 arasında arttı
İmalatçılar talep yoğunluğu nedeniyle ham madde sağlamaktaki sorunlar, malzeme ücretlerindeki artış ve işçilik maliyeti nedeniyle, konteyner fiyatlarının deprem öncesine göre yüzde 20 ile 30 arasında arttığını ifade etti. Bir konteyner fiyatının 95 bin TL artı KDV olduğunu belirten firma yetkilileri, günlük üretimin yüzde 20'den 50'ye çıktığını da bildirdi. 

"Günlük üretim 20'den 50'ye çıktı, fiyatı ise 95 bin TL"
Konteyner ve prefabrik yapı firması yöneticisi Hakan Durmaz, ihracat yasağından sonra yalnızca deprem bölgesi için çalıştıklarını belirterek şunları söyledi:

Daha önce üretimimizin yüzde 50'si yurt dışına gidiyordu. Önceden günlük üretimimiz 20 konteynerdi, bu sayıyı 50'ye çıkardık. AFAD ve Kızılay tarafından bölgenin en çok ihtiyacı olan, bir ailenin yaşayabileceği iki oda, tuvalet, mutfak, içeren bir konteyner tipi belirlendi, örnek gösterildi. Biz de sadece onu üretiyoruz. Buradaki ürünlerin hemen hemen tamamı bağışlarla hazırlandı. Yardım kuruluşları, dernekler, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörden yardım etmek isteyenler bizlere müracaat ediyor. Bu ürünün de fiyatı 95 bin TL artı KDV'dir. Devletimiz, KDV indirimi gerçekleştirdi. İnşallah, üretimi artıracağız. Personellerimiz yetişemiyordu, ilave iş gücü bulduk. Çünkü, sektörde bu kadar işçi de yoktu. Yeni işçiler aldık, eğitimler verdik ve gece vardiyası da başlattık. Bu konteynerler dört mevsim kullanılabilir ve stoklanabilir. Van Depremi'nde kullanılan 15 bin adet konteyneri AFAD stoklamıştı, bir sonraki deprem bölgelerinde de kullanıldığını biliyoruz.

"Ham madde tedariğinde zorluklar başladı, üretim durabilir"
Deprem sonrası yaşanan fiyat artışlarının nedenlerini açıklayan Durmaz şu ifadeleri kullandı:

Ham madde temininden kaynaklanan sorunlar var. Ham madde tedariğinde çelik-saç sorun oldu. Çünkü deprem bölgesindeki çelik imalatçılarının birkaçı, deprem nedeniyle faaliyetini durdurmak zorunda kaldı. Onlar da işçi bulamıyorlar. Yani, şu anda ham madde tedariklerinde zorluklar, sıkıntılar başladı. Konteyneri bu hızla imal etmeye devam edebilir miyiz bilmiyorum. Devam edersek de fiyatlar böyle kalır mı emin değiliz. Fiyatlar artabilir, daha kötüsü üretim durabilir. Özellikle deprem bölgesine gönderilen konteyner ve prefabriklerin ham maddelerine de 3-4 ay ihracat yasağı getirilirse, biz tedarik süresinde problem yaşamayız. Yani bizim isteğimiz, prefabrik ve konteynere dair ham madde ihracatını da kısa bir süreli de olsa ara verilmesini istiyoruz. Tabii biz de duyuyoruz, özellikle böyle bir zamanda fırsatçılık çok kötü. Yani, hiçbir konteyner firmasında, kurumsal firmalarda, büyük firmalarda anormal fiyat artışı duymadım. Bunların fiyat katalogları kontrol edilebilir. Bazı al-satçılar, küçük satıcılar, elinde birkaç konteyner bulunduranlar bu şekilde yapıyor olabilir. Sektörde yüzde 20 ile yüzde 30 arasında fiyat artışı oldu, ham madde, işçilik kaynaklı olarak. Bizim bu bahsettiğimiz modelimiz 80-85 bin TL'ydi, 95 bin TL oldu. Piyasada da aynı şekilde, 40 bin liradan 130 bin liraya kadar aynı model ve görüntü fakat malzeme kalitesiyle fiyatı değişen ürünler bulunuyor.

"Fiyat artışına da sebep oluyor"
Tuzla'da konteyner imalatı yapan Sedat İmamoğlu ise açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Şu an malzeme tedarik konusunda sorun yaşıyoruz. Birkaç firma bir araya gelip sermaye biriktirip, deprem bölgesi için satın almalar yapabilir miyiz, daha iyi fiyata ürün verebilir miyiz diye de konuştuğumuz oldu. Yani, küçük ölçekli firmalar, orta ölçekli ve büyük firmalardan da aynı duyumları alıyoruz. Çünkü sektörde hep beraber çalışıyoruz, birbirimizi tanıyoruz. Piyasada gerçekten tedarik konusunda ciddi bir sıkıntı var. Bu bizim hem üretimi hızlı bir şekilde yapıp göndermemize engel oluyor, hem de fiyatların artmasına sebep oluyor. Çünkü her sektörde olduğu gibi maalesef bizim sektörümüzde de fırsatçılar olduğunu duyuyoruz. Bazı ciddi malzemeleri tedarik etmekte sorun yaşıyoruz. Konteynerlerin birçok tipi var ama, en çok kullanılan iki tiptir. Biz tesisimizde deprem bölgesine de gönderdiğimiz, betopan malzemeli konteyneri iki günde 1 adet olarak, sandviç panel dediğimiz konteyner tipini ise günde 2 adet kapasiteyle üretebiliyoruz. Betopanlı ürünlerin 70 ile 100 bin TL arasında olanları var. Sandviç panelli ürünler de aynı şekilde. Çatılı, izolasyonu yüksek ürünlerde fiyatlar artıyor. Zeminde kullandığımız piyasada betopan olarak bilinen malzeme ve dış cephede kullandığımız sandviç saç malzemesinde tedarik problemi yaşıyoruz.