Marmara Bölgesi, 17 Ağustos 1999'da Gölcük merkezli 7.4 büyüklüğündeki depremin sarsıcı etkilerini yaşadı. Binlerce vatandaş hayatını kaybederken, çok sayıda bina ve iş yeri büyük zarar görmüştü.

Sakarya’da yaşayan birçok vatandaş, bölgedeki yapılaşmanın depreme dayanıklılığı konusunda kaygılarını dile getiriyor. Neslihan Saçargüneş, 17 Ağustos depreminin ardından geçen 25 yıla rağmen şehir genelinde yeterince tedbir alınmadığını belirtti. Özellikle Çark Caddesi’ndeki hasarlı binaların varlığının kendilerini endişelendirdiğini ifade ederek, "Yerel yönetimlerin bu binalara yönelik adım atması gerekiyor. İnşallah, daha büyük bir deprem olmadan gereken yapılır," dedi.

Müzeyyen Bostancı ise depreme karşı hazırlıklı olmanın süreklilik gerektirdiğini vurguladı. Deprem kuşağında yer alan şehirlerde tüm projelerde depremin öncelik olması gerektiğini ifade ederek, “Dirençli şehirler kurmak yerel yönetimlerin sorumluluğu. Depreme karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz,” şeklinde konuştu.

Kentsel Dönüşüm Projelerine Destek

Şeyma Keskin, Sakarya’daki yerel yönetimlerin kentsel dönüşüm projeleri için çaba gösterdiğini belirtti. Özellikle Ada Hayat Projesi gibi örneklerin vatandaşlar tarafından büyük destek gördüğünü söyleyerek, “Bu tür projelerle şehrimizi depreme karşı daha dayanıklı hale getirmeyi amaçlıyoruz, dedi.

Diğer yandan, Sabahattin Çom depreme hazırlık noktasında yeterince ilerleme kaydedilmediğini düşünerek, şehirde hâlâ yorgun binaların bulunduğunu belirtti. Yeni binaların yapılmasının olumlu olduğunu ancak öncelikle hasarlı yapıların dönüşümüne öncelik verilmesi gerektiğini vurguladı.

"Deprem Hayatımızın Bir Parçası"

Vatandaşlardan Mustafa Demir, Sakarya’nın deprem riskini kabullenerek buna uygun yapılaşmanın önemine değindi. Deprem sonrası DASK’ın zorunlu hale gelmesinin ve yatay mimariye geçişin önemli adımlar olduğunu ifade etti. Depreme dayanıklı binaların inşası konusunda sadece yerel yönetimlerin değil vatandaşların da sorumluluğuna dikkat çekerek, "Ev yaptırırken dayanıklılık şartını göz önünde bulundurmalıyız" dedi.

Kaynak: Haber Merkezi