Mütevazı Sakin Çalışkan Takipçi Halktan ve Halkçı Bir Kişilik: Aziz Duran

Onu tanıyan herkes şahadet eder ki, mütevazı bir kişiliğe sahipti Aziz Duran. Nazik, naif, sakin, güzel giyinen biriydi. Misafirlerini fakir zengin, ünlü ünsüz ayırmadan kapıda karşılar kapıdan uğurlardı. Birçok kez şahit oldum ben buna.

Çalışkan biriydi. Çoğu kez eşiyle beraber geceleri şehri dolaşır, ilgili daire başkanları gece yarıları arar sorar bilgi alır, aksayan işlerde de sitemini (buna kibarca fırça mı desek) iletirdi. Takipçiydi yani.

Halktan, halkçı biriydi. Ölümüne kadar unutmadı Geyve’nin Maksudiye Köyü’nde doğup büyüdüğünü, Eski Reji’ye çıkan Dilber Sokakta çocukluğu ve gençliğinin geçtiğini.

Köyden kenar mahalleden gelmişti. Garibanlığı iyi bilirdi. Bundan olmalı, gariban babasıydı. Garibanlar da, kenar mahalle de ona sahip çıktı her seçimde.

----

Başarısının Arkasındaki Üç Saçayağı: Eşi Nesrin Hanım, Yeğeni Rıdvan Duran, Yakın Kadrosu

Şimdi bazıları çıkıp ‘eski başkanlardan Erkal Etçioğlu’nun karizması, Ünal Ozan’ın ikna becerisi yoktu ama Aziz Duran’da’ diyeceklerdir. Haklı da olabilirler. Ama şu iyi bilinmelidir: Adapazarı’nda Cumhuriyet tarihinin en başarılı belediye başkanı Aziz Duran’dır. Aziz Duran projeci ve hizmet üreten belediye başkanıydı en başta, nutuktan sözden ziyade.

Başarısının arkasındaki üç sacayağından söz etmek mümkün:

İlk unsur eşi Nesrin Duran’dı elbette. Nesrin Yengemiz, Allah selamet versin, olağanüstü iletişimci, becerikli, çalışkan, mütevazı, organizatör ve kültürlü biridir. Özellikle şehirdeki gariban ailelere ulaşmada, onların küçük küçük dertlerini çözmede, başkanla aralarında köprü olmayı başarmıştır. Ayrıca bayanların yönetimindeki sivil toplum kuruluşlarıyla çok ama çok iyi diyaloglar kurmuştur.

İkinci unsur ise yeğeni Rıdvan Duran’dır. Gençliğine ve tecrübesizliğine rağmen, on beş yıl boyunca olağanüstü bir iletişim, beceri ve nezaketle, Aziz Başkan’ın sivil toplum kurumları, siyasi aktörler ve basınla ilişkilerini hep o kurmayı başarmıştır. Bunu yaparken de çoğu kez partili - partisiz, muhalif-muvafık gözetmemiş, belediye çalışanlarını da iyi motive etmiştir. Bazıları ona, o makamlara amcası sayesinde geldiği eleştirisinde bulunsalar da, yakından tanıyanlarca makamını bihakkın hak ettiğinde şüphe yoktur. Nitekim daha sonraki görevlerinde her geçen gün artan başarıları da buna delildir.

Üçüncü ayak ise belediyedeki kadrosudur: Bu başarılı bürokratların arasında, ilk döneminde Sinan Çileli, Cevat Sarıgüzel, İbrahim Ertiryaki, ikinci döneminde Selahattin Aydın, Naim Çelikel, Fikret Bayhan, Niyazi Kahveci, üçüncü döneminde ise Ömer Kahveci, Osman Kaya, Rüstem Keleş diğerlerine nazaran öne daha çok çıkan isimler olmuşlardır. Elbette başka bazı isimler de vardır. Onlarca…

----

Görevdeyken Hep Tartışılan ve Eleştirilen Bir İsimdi Aziz Duran

Görev yaptığı on beş yıllık süre içerisinde, bunca başarılı hizmetlerine rağmen çok ama çok eleştirilen bir siyasetçi oldu Aziz Duran.

Bunun nedeni iktidarını paylaşmayan biri olmasıydı. Üç döneminde de partisinin yöneticileri (il başkanları ve merkez ilçe başkanları) olarak Nezir Aydın, Ekrem Yüce, Fahrettin Bay, Hasan Ali Çelik, Ayhan Sefer Üstün,  Fevzi Kılıç, Yusuf Alemdar, Ali İhsan Yavuz… İlçe belediye başkanları Ulvi Çavdaroğlu, Ekrem Yüce, Şükrü Kiracıoğlu, Ali İnci, vesaire vesaire… hiçbir zaman tam uyum içinde çalışamamıştı bu isimlerle Başkan Duran. Bu biraz siyasetin tabiatı gereğiydi. Diğer yandan Aziz Duran, partisinden yüzde on beş-yirmi oranında fazla oy alan bir belediye başkanı olarak, onlardan gelen siyasi talep ve beklentilere pek de yüz vermiyor, kavga etmese de bildiğini okuyordu. Bu il- ilçe yönetiminden belediye meclis üyelerine, delegelerden üyelere kadar… hep böyleydi.

Bu yolu tercihi, aleyhine çokça eleştiri ve hatta yer yer iftiralara varan suçlamalara zemin hazırlamıştı. Bu tür eleştiri ve suçlamalar, birçok belediye başkanın da başına gelen bir durumdu zaten. Halbuki görev süresi sonrasında, Ankara Büyükşehir’in bir kurumunda mütevazı bir genel müdürlük maaşıyla geçinecekti.

Bu arada, acımasız Siyaset arenasında en iyi geçindiği isim olarak Cevat Ayhan merhumun olduğu söylenegelmiştir hep.

Fazilet’in kapatıldığı, Saadet-Ak Parti yol ayrımında ise Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığındaki Ak Parti’yi tercih edecekti Aziz Başkan.

----

Tipik Bir Karadenizliye Nazaran Sabırlı Bir Kişilikti

Aziz Duran, bir asırdan fazla bir zaman önce Trabzon Çaykara’dan Geyve’ye göçen bir ailenin çocuğuydu. Fiziğinden de belliydi bu zaten.

Malum, bizim Karadenizli dostlarımız, mert çalışkan atak girişken dindar ve vatanperver yapılarının yanında acul ve fevridirler. Hemencecik karar verip uygulamaya geçmeyi severler.

Aziz Başkan, tipik bir Karadenizli olmasına karşın, oldukça sabırlı bir kişiliğe sahipti. Bir olay karşısında, bazen kafası atsa da, çoğu kez sabırla bekler, beklenmedik anda iletişime geçerek en büyük muhalifiyle bile iyi ilişkiler kurar, olayları lehine çevirmeyi başarırdı. Şanslıydı da.

Belediye üst yönetimi veya partisinin yönetimindeki çekişmelerde kolay kolay taraf olmaz, sabırlar bekler, ayakta kalanla yoluna devam ederdi. Direkt müdahaleden çok zamanla durumu lehine çeviren başkan özelliğine sahipti.

Bu özelliğinden ötürü de tanıyanlarca Aziz Duran’da İkinci Abdülhamit mizacı var. Sabırla çözüyor birçok şeyi denildiği olurdu.

----

Bir Tarafıyla da Sürprizlerin Adamıydı Aziz Duran

Özellikle iktidarını partisiyle paylaşmadığı için, partisi her seçim yaklaşırken başka bir aday arayışına girer, son bir yıl içerisinde başka başka isimler dillendirirdi. Büyükşehir Belediye Başkanı olmayı kafasına koyan ve bunu hak ettiğine inanan Hendek Belediye Başkanı Ali İnci de, her seçim potansiyel aday adaylarından birisiydi.

2004 seçimlerine altı ay kala, arkadaşlarıyla hacca giden Milli Görüş Camiasının ilimizdeki ağır topu Şadi Tanış’ın telefonu çaldı. Arayan yakın arkadaşı Ali İnci’ydi. Hâl hatırdan sonra İnci sordu: ‘Şu anda tam neredesin Şadi?’ ‘Kâbe’de, tavaftayım.’ ‘Hazır Kâbe’desin, altı ay sonraki yerel seçimlerde Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olabilmem için dua eder misin Şadi’ciğim!’ Şadi Tanış bu, taşı gediğine koymasıyla ünlü bir adam. Fırsatı kaçırır mı hiç. Cevap verdi: ‘Ali’ciğim, etmesine edeyim de, biraz önce Aziz Duran’ı Nesrin Yenge ile beraber tavafta gördüm. Dün akşam da Rıdvan Duran ile karşılaştık otelde. Oğlum, sen aracı tefeci kullanana kadar, Aziz Duran maaile Kâbe’ye gelmiş, işi bitirmiş bile. Sen avucunu yalayacaksın korkarım ilk seçimde gene!’ Gülüşürler.

Şadi Tanış’ın tahmini doğru çıkar: Altı ay sonraki seçimde, partili çok kimsenin ihtimal vermediği hâlde, aday yine Aziz Duran’dır ve seçimi yine büyük farkla kazanacaktır. Partililerine göre biraz da sürprizlerin adamıdır Aziz Duran.

----

En Son Kurban Bayramında Telefonlaşmıştık

Başkanlığından sonra Ankara’da bir kurumda genel müdürlük yaptı uzunca süre. Geçen on iki yıllık sürede bir iki kez düğünlerde karşılaşmıştık. Oğlum Ahmet’in düğününde, aynı gün ve saatteki - benim de çok sevdiğim, aziz dostum- Ömer Kahveci’nin çocuğun düğününe katılmak için Trabzon’daydı. Telefonla aramıştı, sağ olsun.

Edirne’deki vali danışmanlığım sırasında, 2013 yazında, 8 balkan ülkesinden 160 genç yeteneği on gün süreyle Edirne’de 30 şair yazar sanatçı tiyatro sinema oyuncusu ile buluşturduğum Akademi-Rumeli Projemi uygulamış, kapanış törenindeyse müthiş bir alkış almış, sahneye çıkınca da alkışları durdurtmuş, benim ve projemin arkasında kale gibi duran Edirne Valisi Hasan Duruer’i alkışlatmıştım.

Sahneden iner inmez de hemen Aziz Başkanı aramıştım: ‘Başkanım, siz beni on yıl süreyle kültür müdürü, beş yıl süreyle de kültür dairesi başkanı yapmasaydınız, ben bu projeleri üretemezdim. Bu alkışların en az yarısı sizin’ demiştim. ‘Estağfirullah. Vefalı adamsın Fahri Tuna, sen hak ettin o alkışları’ diye cevap verirken de mutluluktan ağlamaklı olmuştu.

----

Sonunda Aziz Başkan da Hakk’a Yürüdü; Mekânı Cennet Olsun

Telefonla hemen çoğu bayramda arar, bayramını tebrik ederdim. En son Kurban Bayramında konuşmuştuk. İstanbul’a yerleştiğini söylemişti. İyiydi. Sağlıklıydı.

Acı haberi 22 Kasım 2020 Pazar günü öğle saatlerinde aldık. 2020 yılının bütün dünyadaki mel’un canavarı Covit19, sevgili başkanımıza da edeceğini etmişti maalesef.

Evet, hepimiz O’ndan geldik, O’na gideceğiz. Buralarda kimse kalmayacak. Bunu biliyoruz. Ecelimizin nerede ne zaman hangi virüsten olacağını bilemiyoruz tek.

23 Kasım 2020 Pazartesi günü Fatihalarla ebedi âleme uğurladığımız Aziz Duran büyüğümüz için Rabbimizden niyazımız, mekânının cennet olmasıdır.

Bilvesile değerli eşi Nesrin Yengeme, oğulları Mehmet ile Mustafa'ya, yeğeni Rıdvan Duran kardeşime, tüm Duran Ailesine, benim gibi birçok mesai arkadaşına ve sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diliyorum.

Görev süresinin dolmasına üç gün kala, 25 Aralık 2009 Çarşamba günü makamında hâlleşmiş, helâlleşmiştik Aziz Başkanımla.

Olsun, ben bir kez daha hakkımı helâl ediyorum ona.

----

Kenarın Merkeze Yürüyüşünün Destansı Kahramanlarından Birisiydi O

Görevden ayrılışının on ikinci yılında, hizmetleri aşılamayan, her gün onun, zamanında gerçekleştiği 20 büyük projeden hizmet alan Adapazarlıların da bugün, ve bir gün, merhum başkanımıza bu gözle bakacaklarını ve anlayacaklarını umut ediyorum.

Ben Aziz Duran Başkanımı, sağ tarafında eşi Nesrin Yenge, bir fakirin evindeki yer sofrasında yemek yerken hatırlayacağım hep. Garip gurabanın dostu olarak. Kenarın sesi, sözü, yüzü olarak.

Aziz Duran, bu ülkede kenarın merkeze yürüyüşünün destansı kahramanlarından birisiydi aslında.

Pek fark edilmese de.

Mütevazı, sessiz, gürültüsüz yaşadı. Gitti. Menzilin mübarek olsun Aziz Ağabeyimiz.