Görmezden gelinen gerçekler, duyulmayan çığlıklar…
Evet evet tam da gerçek bu!
Yankılanan ama çoğu zaman duyulmayan bir çığlıktır; kadın cinayetleri, çocuk ölümleri ve istismar… Vahşice katledilen, istismara uğrayan Sıla bebeğin, hayatının baharında olan 19 yaşındaki Ayşenur ve İkbal’in, Tekirdağ’da sözde platonik aşığı tarafından öldürülen ve yaşamları ellerinden alınan çiçeklerimiz soldu...
Kadın ölümleri, Türkiye’de ve dünyada toplumların en büyük yaralarından biri olmaya devam ederken, kadın cinayetleri görmezden gelinen gerçekler haline geldi.
Her gün bir kadın ya da çocuk istismara uğruyor ve ölüyor, genellikle en göze çarpan erkek tarafından hayattan koparılıyor…
Yasal yetersizlik ve cezasızlık kökleşmiş bir sorun…
Caydırıcı cezaların devamlılığı olmadığı takdirde bu VAVEYLA yükselip gökyüzüne yankılanırken, babayiğit biri bu çığlıkları duyar mı?
Yoksa kendini bilmez bazı akademisyenler, ahlak dersi vermeye, canice katledilen kızların ardından ahlak dersi vererek gündem olmaya çalışırken, biz kadınlar; direnç ve umutla hayata tutmak için pek çok zorlukla karşı karşıya kalsak da, duvarlarla çevrili bir yaşam sürüyor olsak da…
Bir yardım çağrısı olan sessiz çığlığımız duyulmasa da yaşamaktan asla vazgeçmeyeceğiz!
Bu vahşete dur demedikçe her gün bir çiçeğimiz solacak.
Mutlak sonda doludizgin yaşamak dileğiyle…
yazar: Gülten Kuzgun