Yıllar önce FETÖ değerlendirmesiyle tanıyıp okuduğum, engin donanımlı bir yazar ve düşünce adamı Dr. Ramazan Kurtoğlu’nu izliyorum TV 8’de…

“Biyo-Politik Savaşlar (İklim, su, gıda, GDO, sağlık istihbaratı)” adlı son kitabı konuşuluyor…

Emre Dorman’ın “Aklımdaki Sorular” başlıklı programında sorulara verdiği cevaplar, onun dünyayı tabii ki bu arada ülkemizi bekleyen inanılması zor sıkıntıları dile getirişindeki yalın üslubu ve değerlendirmeleri, beni önce bu düşüncedeki ilim ve bilim adamlarının karşılaştığı tehlikelere ve suikastlere götürdü…

Sonra da ülkemiz başta olmak üzere tüm insanlığı, kendi çıkarları uğruna harcamaya yönelik korkunç planlarını uygulama alanı içine aldıkları bir ülkenin ferdi olarak endişelendirdi beni…

Amerika’nın son olarak devreye koyduğu “Çekilme planı dahil” GDO’lu iklim, ilaç, su ve buğday yani beslenme yanlışlığı üzerine oynanan oyunların mahvettiği toplum sağlığının perde arkasını aydınlatan, insanlar yanında ülkeleri bir büyük felakete hazırlayan tuzaklara düşülmemesi adına yazdığı geniş hacimli bilgilerden oluşan kitabın, özellikle de bizlerin başucu kitabı olarak okunup değerlendirilmesi gerekir…

Başta Türkiye Cumhuriyeti Devlet Başkanı olmak üzere tüm siyasetçilerin, insanlığın gelecekte mahvına yol açacak tuzaklardan bir an önce çıkışın plan ve projelerini devreye koymaları kaçınılmaz olmalıdır…

Zira ferdi gayretler, yaklaşmakta olan bu korkunç tuzakların önlenmesine yetmez...

İşte öyle haince bir uygulama bekliyor insanları…

Mücadelede toplu vuracak yüreklere ihtiyaç var bugün…

Ancak ve ancak böyle bir “İman” ve “İnanç” ile giderilecek büyük felaket yaklaşıyor adım adım…

Ekonomist Dr. Ramazan Kaan Kurtoğlu’na, onun gibi hayatını insanlığı bekleyen tehlikelere karşı adanmış bilim ve ilim adamlarını sayısının artması dileğiyle, istedik ki Bizim Bahçe’den demet demet “peygamber çiçekleri” gitsin…

UÇAK SOKAK NİHAYET

Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir Nüzhet Okaygün, bu şehrin dertleriyle dertlenen, sorumluluk duygusu yüksek şahsiyetlerden biridir...

Şehrin neresinde hangi eksiklikler var, dönüp sırtını geçip gitmez; aksine sorunu ilgililere ve de bizlere bildirir…

Sıkıntıyı dile getirir ve o güne kadar yapılması istenip de yapılmayan ne varsa gider üzerine üzerine…

Yani takipten vazgeçmez…

Getirilirse yerine, teşekkürü de düşürmez hiç dilinden…

Bu doğrultuda kurtulmak zordur elinden…

Adapazarı Kurtuluş Mahallesi Uçak Sokak’ın yaklaşık iki buçuk yıllık dramatik halini, kayıtsız kalmak bir yana sürekli gündeme taşıdığını biliriz…

Yanına aynı semtin konuğu bir dostunu da alıp gelmek istemişler gazeteye…

Sebep Kurtuluş Mahallesi Uçak Sokak’ın beklediklerine değer bir şekilde yapılaşması imiş…

Bizim amacımız zaman zaman da olsa bu sütunlarda halkımızın sıkıntılarına yer vermektir…

Adapazarı Belediyesi’nin bu ihmal edilmiş sokağı geç de olsa yaşanılır hale getirmesinin memnuniyetini paylaşır, hayırlı olması adına emeği geçen herkese ve her kesime Bizim Bahçe’den “Laleler” gönderiyoruz…