Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu Yiğit, özellikle son zamanlarda Sapanca’da artan bungalov tesisleriyle ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu. Havzanın olduğu yerde planlamaların detaylı bir şekilde yapılması gerektiğini belirten Yiğit, “Gölü düşündüğümüz zaman planlamanın buna göre yapılması gerekiyor. Mesela, bir tesis yapacaksanız bunun atığı nereye akacak, ya da hava kirliliğine sebebiyet verecek mi? Havza içerisinde yapılan planlamalar bütünsel olarak yapılması gerekiyor.” dedi.
ATIKLAR NEREYE GİDECEK?
Yiğit, “Bir havzanın içerisinde 10 binin üzerinde bungalov yapmak demek, sürekli orman aşılıp yapılan siteleri katmıyorum bile, herkesin neredeyse evinin bahçesine yaptığı bungalovlardan tutun, toplu olarak yapılanlara kadar hatta önümüzdeki dönemde 2 tane çok büyük oteller zincirinin yüzlerce bungalov yapacağı söyleniyor. Tüm bunlar yapılınca, havzanın suyu yeterli mi ya da nüfusa orantılı mı? Planlaar bu cevaplara göre yapılmalı. Gölün etrafında bu kadar yetersiz yapı yapılırsa, bu kadar atık nereye gidecek?” diye konuştu.
SAPANCA TEHLİKEDE
Sapanca’nın tehlikede olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Yiğit, “Yağışlar, biraz yağdı mı hemen “göl seviyesine geldi” deyip seviniyoruz. Bu “her şey yolunda” anlamına gelmiyor. Örneğin, bir kişi evin girdi ve çıktılarını ayarlayamazsa ekonomik sıkıntı çeker. Aynı şey su içinde geçerli. Doğal kaynaklar sonsuz değil tam aksine çok sınırlı. İhtiyaçlarımızı, sınırlara göre belirlememiz gerekiyor. Çünkü bizim ihtiyaçlarımızın sınırı yok. Böyle bir lüksümüz de yok. Doğal kaynaklarımızı diğer nesillere bırakmak istiyorsak, ‘dur’ dememiz gerekiyor.” dedi.
“DERS ÇIKARTMIYORUZ”
Yiğit son olarak şunları söyledi; “3 gün önce Erzincan’ın İliç ilçesinde bir olay meydana geldi. Bu tür olayların üstünü 15-20 gün sonra kapatacaklar. Bu unutulup gidecek ama doğa unutmuyor. Doğadaki olayları hızlı bir şekilde değiştirmek istiyorsunuz ancak o kadar değil. Çünkü böyle şeylerde doğa kendini yenileyemez. Başımıza çok olay geliyor ama ders almıyoruz. Hava, su ve toprak olmazsa olmazımız. Bunları iyi kullanmazsak, ileride kıtlık yaşarız. Bu kıtlığın yanı sıra bunları sürekli de kirletiyoruz. Doğa nereye kadar dayanacak. Tüm doğal kaynaklarımıza sahip çıkmalı, ihtiyaçları doğrultusunda kullanmamız gerekir.” ifadelerini kullandı.