1999 Marmara Depremi sonrasında yasal düzenlemelerin yapı güvenliğini artırmayı hedeflediğini belirten Uçar, denetim ve uygulama süreçlerindeki eksikliklerin devam ettiğini ifade etti. Son 20 yılda çıkarılan imar aflarının, mevzuata aykırı yapıların yasallaşmasına yol açtığını ve bu yapıların mevcut durumlarına ilişkin bilgilerin kamuoyuyla paylaşılmadığını belirtti.

Uçar, binaların düzenli denetimden geçirilmesi ve deprem performanslarının değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, devlet, kurumlar ve belediyelerin vatandaşların yaşam hakkını koruma sorumluluğunu hatırlattı. 2025 yılının kentsel dönüşüm için bir milat olmasını temenni eden Uçar, depreme hazırlıklı olmanın önemine dikkat çekerek yeni yılın sağlık ve mutluluk getirmesini diledi.

İşte açıklamalar şu şekilde; "TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası tarafından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına, Valimize ve Belediye Başkanlarımıza yapı stoku envanterinin ivedilikle çıkarılarak, yapıların deprem performansının değerlendirilmesi, can ve mal güvenliği için, yapılarda gerekli güvenlik iyileştirilmesinin yapılması veya yapılmasının sağlanması talebiyle yazı gönderildi."

DEPREK TEHLİKESİ

"Topraklarımızın ve nüfusumuzun büyük bir bölümünün deprem tehlikesi altında olduğunu vurguladığımız yazıda, 1999 Depreminde yaşanan büyük yıkım sonrasında denetim ve uygulamadaki yetersizliklerin kanun koyucular tarafından da kabul edilerek mevzuatta büyük değişikliklere gidildiği, mevzuat değişikliklerinin tamamının, yapı güvenliğini artırıcı tedbirler içerdiği, ilgili idarelere de gerekli denetimleri yaparak, bu tedbirlerin alınması, gerekli girişimlerde bulunulması ve mevzuatın hayata geçirilmesinin sağlanması görevi verildiğini dile getirdik."

YAPI STOKU

"Bu görevlerin yerine getirilmesi için öncelikle, ülkemizdeki mevcut yapı stokunun risk durumuna ilişkin, yapı envanteri çıkarılmasının gerekli olduğu ortaya konulmuş olmasına rağmen, günümüze kadar ayrıntılı bir yapı stoku envanteri çıkarılarak, bilgilerinin kamuoyu ile paylaşılmadığını ifade ettiğimiz yazımızda, son 20 yılda 6 imar affı yasası çıkarılarak, mevzuata aykırı eklentiler veya değişikliklerin, gerekli tedbirler alınmadan kâğıt üstünde yasal hale getirildiğini, yasalara aykırı olarak üretilen yapıların “imar aflarıyla” bağışlanmasıyla kaçak yapıların yasallaşmasının sağlandığını, ancak imar affından yararlanan binalara ve bu binaların mevcut durumlarına ilişkin, bilgilerin kamuoyu ile paylaşılmadığına dikkat çektik."

KONTROL SORUMLULUĞU

"Yapıların kullanım aşamasında, İdarece herhangi bir denetimden geçmediği, yapının statiğini etkileyecek müdahalelerin, ancak görünür düzeyde ve herhangi bir şikâyete konu olmuşsa, idari işleme tabi tutulduğu belirtilen yazımızda, yapılarda kullanım ömrü boyunca değişen ihtiyaç ve beklentiler nedeniyle, yapılan tadilatların etkileri de dikkate alındığında, binaların düzenli aralıklarla kontrol edilmesi gerektiğini, kontrol sorumluluğunun da ilgili idarelerde olduğu dile getirdik."

Muhabir: Serkan Arutan