TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli 2 büyük depreminin 8. ayında Hatay’da basın toplantısı düzenledi. Aralarında Sakarya Şube Başkanı Semih Uçar’ın da hazır bulunuğu toplantıya İMO Yönetim Kurulu Üyeleri, Danışma Kurulu Üyeleri ve İMO üyelerinin katıldı. Basın açıklaması Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç tarafından okundu. Yüzgeç, “Depremin etkilediği 11 ildeki kullanılamaz durumda bulunan toplam yapının yüzde 30’u Hatay’dadır. Böylesine büyük bir yıkıma uğrayan Hatay için sorunlar, ne yazık ki geride kalmış değildir. Depremlerin üzerinden 8 ay geçmesine rağmen şehirde yaşam normale dönememiş, depremin yıkıcı olduğu Antakya, Defne, Samandağ ve Kırıkhan ilçelerinde barınma, beslenme, sağlık, hijyen, içme suyu, eğitim gibi en temel insani ihtiyaçlara yönelik problemler varlığını sürdürmektedir.” dedi.
“TAM DONANIMLI HASTANE YOK”
Yüzgeç, “Konteyner kentlerin oluşturulmasıyla barınma sorunu kısmen düzeltilmiş gibi görünse de, yer seçimi yanlışlıkları iklim koşullarına göre ciddi sorunlar yaratmaktadır.
İmar sorunlarının çözülememiş olması ve kamu gücünün yetersizliği, kendi arazisi ve imkanları olanları, kendi başlarına işyeri ve konut ihtiyaçlarını karşılamaya yöneltmiş, ileride ciddi riskler barındıracak olan, mühendislik hizmeti almayan kontrolsüz ve kaçak yapılar kentte yaygınlaşmıştır. Özellikle Antakya ve Defne ilçelerinde tam donanımlı hastane bulunmamakta, doğumhane ve ameliyathaneler hizmet vermemektedir. Plansız yapılan Defne Devlet Hastanesi’nden başka hastane bulunmamakta, bu hastaneyi de her yoğun yağışta su basmaktadır. Binaları yıkılan kamu kurumlarının hasarsız kalan okullarda hizmetlerine devam etmesinden dolayı eğitim hizmetleri aksamaktadır.” diye konuştu.
“HAYATI TEHLİKEYE SOKUYOR”
Depremin üzerinden 8 ay geçmesine rağmen yıkılmayı bekleyen ağır hasarlı yapıların insan hayatını tehlikeye sokmaya devam ettiğini, kontrolsüz bir şekilde yürütülen enkaz kaldırma işlemlerinin çevreye ve insan sağlığına zarar verdiğini söyleyen Başkan Yüzgeç, “Enkaz toplama alanları ise içme suyu kaynaklarını kirletmesi bakımından ciddi riskler oluşturmaktadır. İfade etmeye çalıştığımız bu gibi sorunlar, tek başına kamu görevlilerin özverili çalışmaları ile giderilemez. Siyasi iradenin ve siyasi karar vericilerin başta Hatay olmak üzere tüm deprem bölgesine daha çok kaynak ve imkan sağlaması, yasal ve hukuki düzenlemeleri bir an önce yapması, ekonomik krizin ve hayat pahalılığının etkilerini hiç olmazsa bu iller için gidermesi gerekmektedir.” şeklinde konuştu.
HATAY’DAN SESLENDİLER
Yıkılan ve hasar gören on binlerce yapının sorumluluklarının hem cezai hem de hukuki yönden inşaat mühendislerinin omuzlarına yüklenmeye çalışıldığını vurgulayan Başkan Yüzgçe, “İnşaat Mühendisleri Odası olarak buradan, Hatay’dan bir kez daha sesleniyoruz. Bu vurdum duymazlık hali artık son bulsun. Akılın, bilimin ve tekniğin ışığı altında, halkın genel menfaatlerini gözeten, doğa ve çevre ile barışık yaşanabilir güvenli kentleşme ve yapılaşma için harekete geçilsin. Depremleri en az hasarla atlatmak mümkün. Yeter ki siyasal sorumluluk sahipleri burada göstermelik değil kararlı adımlar atsın.” ifadelerini kullandı.