Soylu, Ülke TV'de Haftanın Raporu Programı'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun da yer aldığı, Erzurum'daki Halk Buluşmasında yaşanan gerginliğe ilişkin soruyu cevaplayan Soylu, "Bugün aynı şahıs, yani kendini devletin üzerinde gören ve devletin kendisini ikaz etmesine rağmen İstanbul'u, İstanbul Büyükşehir Belediyesini terör örgütü elemanlarıyla dolduran, ne zaman ki pabucun pahalı olduğunu gördüğü zaman işte onları birer birer işten çıkarmaya başlayan bu şahıs, özellikle gittiği her yerde bu tip provokatif ve tahrik gücü olan işler gerçekleştiriyor." diye konuştu.
İmamoğlu'nun aynı gün Sivas'ta da bir mitingi olduğunu dile getiren Soylu, "İstanbul'da hizmet bittiği için Sivas'taki hizmete yönelik bir adımı ve diğer taraftan da Erzurum'daki hizmete yönelik bir adımı atmak için çaba sarf ediyorlardı. Aynısını yaptılar, biliyor musunuz?" ifadelerini kullandı.
Bakan Soylu, siyasi faaliyetlerle ilgili izin verme hakkının 4 Mayıs'tan önce valiliklerde, 4 Mayıs'tan sonra ise seçim kurulunda olduğunu belirterek, bir ilde böyle bir partinin geniş bir mitingi söz konusuysa oranın kendine ait alanlarının olduğunu anlattı.
Örnek olarak İstanbul'da da kura çekildiğine dikkati çeken Soylu, "Yenikapı her ne hikmetse kazıldı, miting alanına çevrilmemek için. Aynı zamanda otoparkları… 'Biz orada Hıdırellez yapacağız' diye bahaneler. Derken birçok şey ortaya kondu." değerlendirmesini yaptı.
Ekrem İmamoğlu'nun "Bana para vermiyorlar" diye yalan olan bir mağdur edebiyatı yaptığını dile getiren Soylu, şöyle devam etti:
"Cumhuriyet tarihinin en büyük gelirini alan belediye, İstanbul Büyükşehir Belediyesidir, son 4 yılda. Bunu yazın bir tarafa. Diğer İstanbul belediyeleriyle kıyaslayarak söylüyorum bunu. Ama bir mağduriyet yapıyor. Çünkü iş yapmak istemiyor, mağduriyet yapıyor. Mağduriyet edebiyatı üzerinden gidiyor. Ama itibarsızlığı elbette ki ben İstanbul'daki halini görüyorum, diplerde. Ancak 'Nelerden kurtarabilirim? Bu tip birtakım provokatif ve tahrik yapan hadiseler ortaya koyarsam, kendi siyasetimi kutuplaştırarak, belki kendimi bir yerde tutabilme imkanına sahip olabilirim.' diyor."
- "İmamoğlu'nun Sivas'taki halkı selamlama talebi de seçim kurulunca oy çokluğuyla reddedildi"
İmamoğlu'nun Sivas programı için CHP İl Başkanlığınca seçim kuruluna yapılan müracaata ilişkin evrakı okuyan Soylu, başvuruda kurnazlık yapılıp "miting" değil de "halkı selamlama" için izin istenildiğini aktardı.
Halkı selamlama demenin "miting" demek olduğunu kaydeden Soylu, İmamoğlu'nun Sivas'taki halkı selamlama yapma talebinin seçim kurulunca oy çokluğuyla reddedildiğini de söyledi.
Seçim kurullarının partiler için ayarladıkları yerler olduğunu vurgulayan Soylu, "Nasıl bize İstanbul'da dedi ki 'Sen Atatürk Havalimanı'nda yap.' Biz Atatürk Havalimanı'nda yaptık. Onlar da gittiler Maltepe'de yaptılar. Bu yerleri veren seçim kurulu. Kurayla çıkmış bunlar. Yani kurayla çıkmış yerler. Seçimin de kendine ait bir kanunu ve bir ilkesi var. Bu beyefendi, buna rağmen gitti ve bugün o öbür tarafta dediği yerde Sivas'ta miting yaptı. Aynı tahriki orada yapmak istedi. Bu bir kanunsuzluk. O zaman herkes istediği yerde istediği şeyi yapabilme kabiliyetine sahip olsun. Böyle bir anlayış yok ki." değerlendirmesinde bulundu.
"Bu arkadaşın bir gündem hastalığı var." diyen Soylu, şu ifadeleri kullandı:
"Gündemden düştü artık ve kendi içlerinde bir rekabet var. Zaten üçü birbirini sevmiyorlar, nefret ediyorlar. Bunu herkes biliyor. Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde Bay Kemal, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu. Birbirlerine nefret ediyorlar. Esas rekabetleri bizle değil şu anda. Esas rekabetleri kendi içlerinde ve kendi içlerinde kendi tabanlarına en iyi oynama tiyatrosundalar."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Erzurum mitingini istasyonun yanında yeni yapılan büyük bir alanda yaptığını dile getiren Soylu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in ise Erzurum'da İmamoğlu gibi kalabalık toplayamadığı için merkezde miting yapmak istediğini ancak Akşener'e de merkezde miting yapmasına izin verilmeyip, alan gösterildiğini söyledi.
İmamoğlu'nun Erzurum programı için CHP İl Başkanlığınca İl Seçim Kuruluna yapılan başvuruya ilişkin evrakı da okuyan Soylu, bu talepte de "miting" değil, "esnaf ziyareti" yapılacağının bildirildiğini aktardı.
Esnaf ziyareti yapmak için de böyle bir başvuru yapmaya gerek olmadığını vurgulayan Soylu, "Ben belgeyle konuşuyorum. Ekrem İmamoğlu, Türkiye'ye gelmiş en büyük sahtekarlarından bir tanesidir. Çok net söylüyorum. Yani halka yalan söyleyen sahtekardır. Hem yalancıdır hem de sahtekardır." dedi.
İmamoğlu'nu "tahrikkar bir adam" olarak niteleyen ve acıdığını dile getiren Soylu, "Kendi içlerindeki rekabet dengelerini kaybettirmiş bunlara ve bir yerde bir olay çıkartmak istiyorlar." açıklamasını yaptı.
Okuduğu belgelere cevap verilmesini isteyen Soylu, "Devletin valisine hakaret ediyorsunuz, devletin emniyet müdürüne hakaret ediyorsunuz. Ne eksiklik yapmış? Biz sana koruma vermişiz, orada korumaların var senin. Aynı zamanda da başka bir şey daha söz konusu. Bin polis var orada. Etrafta tedbir almış bin polis var." diye konuştu.
Bakan Soylu, bunların hepsinin seçim yasaklarının içerisine girdiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Hepsi hak düşürücüdür bunların. Yarın da 'Ben özgür alanda konuştum, şimdi beni engellemeye çalıştılar' diyecekler. Yani 'Siyaset yaptığım için, siyasette fikrimi ifade etmeye çalıştığım için, özgürlüğümü kullandığım için.' Yani Türkiye'ye gelmiş en önemli Sülün Osmanlardan bir tanesiyle karşı karşıyayız. Toplum nezdinde itibarını kaybettiği bütün araştırmalarda, yerle yeksan olduğu çok net bir şekilde gözüküyor."
- "İstanbul mitingi bunların midelerine oturdu"
Soylu, İstanbul'da hiçbir hizmeti olmayan İmamoğlu'nun Van'da HDP ve PKK'nın zafer işaretlerini yaptığını anlattı.
Ekrem İmamoğlu'nun "TOMA hiçbir şey yapmadı." sözlerinin de gerçeği yansıtmadığını belirten Soylu, "Genel hazımsızlığı ne olduğunu söyleyeyim mi? İstanbul mitingi. İstanbul mitingi bunların midelerine oturdu. İstanbul mitinginin büyüklüğünün tartışılmasını ve konuşulmasını engellemek için yapılan ufak tefek, tipik Cumhuriyet Halk Partisinin geçmişte başarısız siyasetçilerin yaptığı bir yöntemi burada ortaya koymaya çalışıyor." ifadelerini kullandı.
Olayların ardından 19-20 kişinin hastaneye başvurduğunu ancak bir kişinin başında, büyük ihtimalle itmeden kaynaklanan dikiş olduğunu aktaran Soylu, şunları kaydetti:
"Yani bir tiyatroyla karşı karşıya. Orada bu olayları tahrik ediyorlar. Sonra 'Bize şöyle yaptılar, böyle yaptılar, bilmem ne ettiler' diye tahrik edenler kendileri. Provokasyonu oluşturanlar kendileri. Tamamen kitleyi tahrik etmeye yönelik, provokasyona yönelik bir konuşma ortaya koyuyorlar. Tabii savcılar şimdi bu meselenin tamamına bakacaklar. Kimin tahrik ettiği, kimin tahrik etmediği, neyin tahrik ettiği, neyin tahrik etmediğini bir şekilde görüşecekler. Kaç tane miting yapmışlar bugüne kadar? Türkiye'nin her yerinde miting yapıyorlar sabah akşam. Hangi problemle karşı karşıya kalmışlardır? Yüksek Seçim Kurulu bunun hakkında suç duyurusunda bulunacaklardır. Yüksek Seçim Kurulu burada sen burada bunu yapamazsın demesine rağmen yapıyor. Burada da anlıyor ki buradan da ret yiyecek. Burada da sadece diyor ki ben diyor, burada şey yapacağım. Esnaf ziyareti yapacak. Esnaf ziyareti yapar, izne gerek yok ki."
/AA