Coşgun, Halep'teki başarının, Müslümanların ittifak halinde büyük zaferler kazanabileceğini bir kez daha gösterdiğini belirterek, tarihi zaferlerle günümüzdeki birleşme çağrısını birbirine bağladı.
Halep Zaferinin Tarihsel Önemi
Coşgun, Halep’te yaşanan zaferin, İslam dünyasının tarih boyunca kazandığı büyük başarıların bir yansıması olduğunu ifade etti. 1514’teki Yavuz Sultan Selim ve İdris-i Bitlisi'nin Şah İsmail’e karşı kurduğu ittifakla Osmanlı'nın Anadolu'daki hâkimiyetinin pekiştirilmesini örnek gösteren yazar, bu tür birleşmelerin, İslam’ın gücünü pekiştiren önemli dönüm noktalarından biri olduğunu belirtti. Benzer şekilde, Haçlı Seferleri sırasında Selahaddin Eyyubi ve Kılıç Arslan’ın iş birliğinin Kudüs’ün özgürleştirilmesine zemin hazırladığını hatırlatan Coşgun, bugünkü Halep zaferinin de bu gelenekten beslenen bir başarı olduğunu dile getirdi.
Birliğin Gücü ve Stratejik Liderlik
Yazar, Halep’teki zaferin bir diğer önemli mesajının ise Müslümanların, ortak acılar ve tehditler karşısında yeniden bir araya gelmesinin ne denli güçlü sonuçlar doğurabileceği olduğunu vurguladı. Ancak, bu birliğin sürekliliğinin sağlanabilmesi için güçlü bir liderlik ve stratejik vizyon gerektiğini belirten Coşgun, İslam dünyasının yeniden birleşebilmesinin, ancak doğru bir liderlik altında mümkün olabileceğini ifade etti.
Köşe yazısının tamamını okumak için tıklayın!
Fotoğraf: BBC