Gürcü hükümeti, Avrupa entegrasyonu sürecini 2028’e kadar askıya aldığını açıklamasının ardından perşembe günü, özellikle başkent Tiflis’te protestolar başladı.
Tiflis’te dün gece Parlamento binası önünde toplanan göstericilere polis göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su ile müdahale etti. 107 kişi gözaltına alındı.
Protesto eylemleri, Batum, Kutaisi ve Zugdidi gibi büyük şehirlere de yayıldı.
Cumhurbaşkanı Zurabişvili, hükümeti eleştirerek, mevcut Parlamento’nun gayrimeşru olduğunu ve yeni seçimlerin yapılması gerektiğini söyledi. Zurabişvili, yeni Parlamento kurulana kadar görevde kalacağını belirterek, protestoculara desteğini “Direniş hareketi başladı” sözleriyle dile getirdi.
Zurabişvili, AB entegrasyon sürecinin askıya alınmasını Gürcistan’ın ulusal çıkarlarına aykırı olarak nitelendirdi.
Başbakan Kobahidze’nin Tepkisi
Başbakan İrakli Kobahidze, eylemleri Ukrayna’nın 2014’teki Meydan protestolarına benzeterek “devrim planlandığını” iddia etti.
Kobahidze, Avrupa Parlamentosu’nun Gürcistan’a yönelik eleştirilerini şantaj olarak nitelendirdi ve AB’nin geleneksel Gürcü değerlerine saygı göstermesi gerektiğini savundu.
ABD, Gürcistan ile stratejik ortaklığı askıya aldığını açıkladı. Avrupa Konseyi de, hükümetin protestoları şiddetle bastırmasını kınadı.
Gürcistan’ın Bulgaristan, Hollanda ve İtalya Büyükelçileri istifa etti. 100’den fazla Gürcü diplomat ve kamu görevlisi, geçen hafta, hükümetin AB müzakerelerini durdurmasını anayasaya aykırı olarak nitelendiren bir açık mektuba imza attı.
AB Entegrasyonu
Gürcistan, 2023’ten beri AB adaylık statüsüne sahip, ancak Brüksel, Gürcistan’daki demokratik gerileme nedeniyle tam üyelik sürecini durdurdu.
Ülkede 2012’den bu yana iktidarda bulunan Gürcü Rüyası Partisi, muhalefet ve uluslararası gözlemciler tarafından Rusya yanlısı bir politika izlemekle suçlanıyor.
Muhalefet ve AB, geçen ayki seçimlerde manipülasyon, seçmenlerin sindirilmesi ve oy satın alma gibi usulsüzlükler olduğunu öne sürüyor.
Gürcistan’daki siyasi kriz, Avrupa ve Rusya arasında bir denge arayışında olan ülkenin geleceğini doğrudan etkiliyor.
Protestoların devam etmesi, hükümet üzerindeki baskıyı artırabilir. Ancak hükümetin sert tepkileri siyasî kutuplaşmayı derinleştiriyor.
Protestolar, Gürcistan’ın Batı ile bağları zarar görebilir, bu da Rusya’nın bölgedeki etkisini artırabilir.
Yeni seçimlerin yapılması veya hükümetin devrilmesi, siyasî atmosferi tamamen değiştirebilir.
Gürcistan’da meydana gelen gelişmeler, yalnızca ülkenin geleceği değil, aynı zamanda bölgesel güç dengeleri açısından da hayatî önemde görülüyor.
Fotoğraf: Euronews.com