Göz rengi, kişinin iris adı verilen renkli kısmında bulunan pigmentlerin varlığı ve miktarına bağlı olarak oluşur. İris, korneanın arkasında, göz merceğinin önünde, diyafram vazifesi gören zar tabakadır.
Gözün rengini belirleyen pigmentlere ‘’melanin’’ denir. Melanin, göz rengi üzerinde doğrudan etkili olan faktördür. Melanin miktarı azaldıkça gözler daha açık renkli olurken, arttıkça daha koyulaşır.
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Tural Babashlı, göz renginin oluşumuna yönelik bilimsel ve genetik temellerine ilişkin merakları giderdi.
Göz rengi, bir kişi doğduğunda mavi veya gri olma eğiliminde olduğuna dikkati çeken Op. Dr. Babashlı, "Göz renginin oluşum süreci, bebeklik dönemindeki birkaç ay boyunca devam eder. Sonradan, melanin üretimi çevredeki ışık miktarı, beslenme durumu ve genetik faktörlere bağlı olarak artmaya başlar. Melanin üretimi arttıkça, iris pigmentlenir ve göz tonu daha belirgin hale gelir. İris içindeki melanin üretimi arttıkça, göz rengi daha belirgin olur; bu da rengin kahverengi, yeşil, gri veya maviliğine yol açar" dedi.
GÖZ RENGİ ÇEŞİTLERİ
Göz rengi, kahverengi, mavi, yeşil ve gri gibi çeşitli renk tonlarında olabildiğine vurgu yapan Op. Dr. Babashlı, "Bu renklerin yanı sıra nadir olarak amber (bal rengi) ve heterokromi gibi özel durumlar da görülebilir. Heterokromi, bir kişinin iki gözünün farklı renkte olması durumudur. Örneğin, bir gözü kahverengi diğer gözü mavi olan insanlar heterokromiye sahiptir" dedi.
İşte Op. Dr. Babashlı'nın renklere ilişkin tespitleri...
Kahverengi Gözler: Dünya nüfusunun büyük bir kısmı, kahverengi gözlere sahiptir. Kahverengi göz rengi, yüksek miktarda melanin içeren irislere sahip olmanın sonucudur.
Mavi Gözler: Mavi gözler, irislerdeki melanin miktarının düşük olduğu durumlarda ortaya çıkar. Işık, gözün irisindeki kollajen tabakasından yansırken, mavi renk belirir. Bu nedenle, mavi gözlülerin irisi aslında mavi değil, renksizdir.
Yeşil Gözler: Yeşil gözler, kahverengi gözlerde olduğu gibi yüksek miktarda melanine sahip değildir. Ancak, mavi gözlere kıyasla melanin miktarı daha fazladır. Işık yansımaları ve az miktarda melanin, gözlere yeşil bir renk verir.
Gri Gözler: Gri gözler, kahverengi ve mavi gözler arasındaki bir geçiş tonudur. Göz renginin gri olarak algılanmasının nedeni, az miktarda melanine ve ışığın etkisiyle oluşan renk yansımalarının karışımıdır.
Amber (Bal Rengi) Gözler: Amber göz rengi oldukça nadir görülen bir durumdur. Kahverengi ve yeşil arasında değişen altın rengi tonlara sahiptir. Bu renk, yüksek miktarda lipokrom pigmentinin iris içinde birikmesiyle oluşur.
GÖZ RENGİ VE GENETİK
Göz rengi, karmaşık bir genetik mirasın sonucudur. Genler, göz rengini belirleyen melanin üretimini kontrol eder. Genellikle, kahverengi gözlü ebeveynlerin çocukları da kahverengi gözlü olur. Ancak, anne ve babanın farklı göz renklerine sahip olduğu durumlarda, çocukların göz rengi çeşitlilik gösterebilir.
Göz rengini belirleyen birçok karmaşık gen vardır. Bu genler, baskın (dominant) ve çekinik (resesif) olarak farklı şekillerde etki eder. Kahverengi göz rengi, genellikle diğer renklere göre daha baskındır. Ancak, anne veya babadan biri mavi veya yeşil göz genine sahipse, çocukta bu renklerin ortaya çıkma olasılığı artar.
Göz rengi, insanların genetik mirasından kaynaklanan ilginç ve karmaşık bir özelliktir. Gözlerimiz, bize benzersiz bir kimlik kazandıran bu güzel ve çeşitli renklerle dünyayı görmemizi sağlar.
GÖZ RENGİ DEĞİŞTİRMEYİ DÜŞÜNENLERE ÖNERİLER
Eğer göz renginizi değiştirmeyi düşünüyorsanız, mutlaka bir uzman görüşü almalı ve bu işlemlerin sizin için uygun olup olmadığını öğrenmelisiniz. Her bireyin göz yapısı farklıdır ve her yöntem herkes için uygun olmayabilir. Estetik amaçlı bu tür müdahalelerin ciddi sağlık sonuçları doğurabileceğini unutmayın.
Kendinize Sorun:
● Göz rengimi neden değiştirmek istiyorum?
● Kalıcı bir değişiklik yapmak konusunda kararlı mıyım?
● Göz sağlığımı riske atmadan bu işlemi gerçekleştirebilir miyim?
Göz rengi değiştirme kararı, estetik bir tercih olmanın ötesinde, ciddi bir sağlık kararıdır. Sonuç olarak, göz rengi değiştirme işlemi modern tıbbın sunduğu bir seçenek haline gelmiş olsa da, bu işlemin riskleri göz ardı edilmemelidir. Göz sağlığı her şeyden önce gelir ve estetik müdahaleler yaparken sağlığınızı korumak her zaman en önemli önceliğiniz olmalıdır.