Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 56’ncı konuşmacısı Marmara Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Öztemel oldu. ‘Dijital Dönüşüm ve Yapay Zekâyı İyi Anlamak’ başlığıyla düzenlenen söyleşinin moderatörlüğünü Yapay Zekâ ve Veri Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (YAZEM) Müdürü Doç. Dr. Caner Erden üstlendi. Söyleşide gelecekte insanları bekleyen yapay zekâ teknolojileri, istihdam sorunları ve toplumun dönüşümü konularının üzerinde durulurken, ‘Gelecek nasıl olacak?’ ‘Geleceğe nasıl hazırlanmalıyız?’ ve ‘Yapay zekânın gelecekteki konumu nedir?’ soruları cevaplanmaya çalışıldı. Öztemel izleyicilerden gelen soruları da cevaplandırdı. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor.
“Sistemler küçülüyor marifetleri büyüyor”
Teknolojinin hayatımıza hızla entegre olduğunu belirten Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Öztemel "Bütün sistemler küçülmeye, ama marifet büyümeye başladı. Mesela benim öğrencilik yıllarımda bugün cep telefonlarının yerine getirdiği işlemleri yerine getirecek bir teknolojiye sahip olmak isteseydik, on milyon TL gibi yüksek meblağlarda para ödememiz gerekirdi. Bugün aynı hizmeti almak için Türkiye'de sadece 1.500 dolar yetiyor. Hem müzik çalıyor hem radyo hem kamera oluyor. Her teknoloji beraberinde yeni sistemler getiriyor. Bunun yanı sıra yapay zekâ da hızla hayatımıza entegre oluyor. En basit haliyle 'zeki şehir' dediğimiz, trafik ışıklarının yönetilmesinden sokakların gözlemlenmesine kadar birçok alanda yapay zekâdan yararlanılıyor" diye konuştu.
“Bazı meslekler ortadan kalkacak”
Teknolojinin bazı meslek gruplarını ortadan kaldıracağını ama yerine yeni iş kollarının geleceğini söyleyen Öztemel, "Hayatı kolaylaştıran yapay zekâ, ekonomide de bazılarını kısıtlayabilir. Hayat böyle devam etmeyecek. Nasıl ki geçmişin penceresinden bakarak geleceği anlamak mümkün değildi, bugünün penceresinden bakarak da yarınları anlamak mümkün değil. Gelecek ile ilgili bir yorum yapmak istediğimizde gelecek gözlüğü takmamız ve geleceği gelecek gözlükleriyle okumaya çalışmamız gerekiyor. Geçmişte birtakım meslekler vardı. Çocukluğumda; şapkacı, bakırcı, çıkrıkçı, şerbetçi, takunyacı, askıcı ve sütçüler günlük hayatımızın içindeydi. Bu mesleklerden birçoğu artık yok. Ama mesela yorgancılar işsiz kalacaklarını düşünüyorlardı ama öyle olmadı. Yeni nesiller, yeni mesleklerle kendi yaşamlarını sürdürdüler. Tornacılık, emlakçılık, kondüktörlük, çevirmenlik, sekreterlik gibi meslekler yerini yapay zekâya bırakacak. Tahminimce Türkiye’de 2030 yılında 33.3 milyon iş gücü ihtiyacı olacak” şeklinde konuştu.
“İnsan hayatının değişmezi olacak”
Gelecekte yapay zekâ teknolojilerinin insan hayatının değişilmez bir parçası haline geleceğini iddia eden eden Öztemel, "Dünya, robotlarla arkadaşlık kurmak durumunda kalacağımız bir topluma doğru hızla yol alıyor. Yani, sanal ortamlarda sanal insanlar ve sanal beyinler, hayatımızın bir parçası olacak gibi görünüyor. Biz nasıl bugün bilgisayarsız yapamıyorsak, telefonlarımızdan uzak kalamıyorsak, gelecek nesiller de bu yazılım ve robotlar olmadan yapamayacak. Hayatlarını sürdürebilmek için zaten bunlara ister istemez ihtiyaç duyacaklar diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.