Bu ilde formasını giyerek, yönetici olarak, spor yorumları yaparak yılların tecrübesinden kaynaklanan öneri duygu ve düşüncelerimi kaleme alırım zaman zaman…
Bu nedenle yeşil siyahlı takım benim sürekli ilgi alanım içerisinde yer aldı…
Vazgeçilmez sevgili Sakaryaspor’a hizmet eden bir eski futbolcusu olarak, beni en fazla rahatsız eden ve üzerinde durup dikkat edilmesi gereken önemli bir konu var…
Transfer ayında sırf reklam olsun anlayışı ile yönetime soyunan ve işin önemini kavramayan idareciler döneminde profesyonel mukavele imzalayan ancak bir tek maç dahi forma giymeden ayrılıp giden çok sayıda futbolcu olduğunu biliriz…
Bu durum, para ödeme konusunda bir dönem sonraki yöneticileri hep zora sokmuş ve Federasyon yaptırımları nedeniyle, para faiziyle ödenmiştir…
Bunun hiç affı olmamıştır…
Yöneticiliğin zorluğundan haberi olmayan spor muhabirleri de işin aslını bilmeden onlara avukatlık yapınca, zaman zaman hiç hesapta olmayan yüksek miktarda ödemeler çıktı Sakaryaspor yönetimlerinin önüne…
Dün böyle idi, bugün de böyle…
Sıraya girmiş birkaç futbolcu alacağı için aylar, yıllar sonra…
Transfer ayında takımı baştan başa yenilemek gibi, başarının ret ettiği bir büyük riskin altına giren yöneticilerden sonra iş bitmiyor…
Çünkü bugün “oynasın oynamasın” yeter ki bir profesyonel takıma imza atsın bir futbolcu, alacağı para garanti!
O nedenle bu bilinçsiz ve gereksiz kontratlar tuzaklarına düşmeden, işi bilen yöneticiler görev almadığı sürece, Sakaryaspor’un burnu borç batağından kurtulamaz…
Peki bunu niye yazdım!
Sakaryaspor yönetimi bu zor süreçte terlerken doludizgin, yine öyle adını ilk kez duyduğum, ne oynar, kim aldı, nerede forma giymiş bilemediğim bir futbolcu yanında, ayrılıp giden bazı oyuncuların, yıllar öncesinden kalan alacak dolayısıyla federasyona müracaat etmesi, yönetimi zor durumda bırakıyor…
O nedenle bundan sonra görev alacak yöneticilere, geleceğe böyle büyük borçlar bırakılmaması adına dikkatli olmaları dileğiyle Bizim Bahçe’den “yeşil siyah laleler” gitsin bir kez daha…