Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri yüksek enflasyon. Bundan üreticiler de oldukça fazla etkileniyor. Yaşanan krizlerin en büyük nedenlerinden biri olarak gösterilen fiyat artışları maliyetleri de sert vuruyor. Artan maliyetlerden çiftçi kazanamayınca tarladan çıkıyor. Hayvancılıkla uğraşan üreticiler yem fiyatlarıyla baş edemiyor. Böylece süt inekleri bile kesime gidiyor. Azalan süt üretimiyle birlikte böylece peynir fiyatı et fiyatını geçti. Üreticiler aylardır bunun büyük bir soruna dönüşeceğini söylerken, hükümet tarafından buna bir çözüm sunulamamıştı. Şimdi ise Tarım ve Orman Bakanlığı, hayvansal üretim yapan küçük aile işletmelerini Kırsal Kalkınma Desteklemesi Programı’na dahil etti. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, “Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı 2022-2023 Başvuru Dönemi Uygulama Esasları” yayımlandı.

Hayvancılıkta kalkınmasına öncelik verilen küçük aile işletmeleri Kırsal Kalkınma Desteklemesi Programı kapsamına alındı. Buna göre, büyükbaşta 5-50, küçükbaşta 50-300 baş hayvan varlığına sahip işletmelerin ahır ve ağıl kapasite artırımıyla teknoloji yenileme veya modernizasyonu işlemlerine destek verilecek. İşletmelere yem hazırlama makinesi, gübre sıyırıcı, süt sağım makinesi, süt soğutma tankı, hayvan kaşıma fırçası, suluk, iklimlendirme ve havalandırma sistemleri ile yaylacı ve göçerler için 5 kilovata kadar elektrik üretim sistemleri alımlarına Bakanlıkça yüzde 50 hibe desteği sağlanacak. Bu konuda sadece ahır ve ağıl başvurularında, kapasite artırımıyla teknoloji yenileme veya modernizasyon niteliğindeki başvurular kabul edilecek. Küçük aile işletmeciliğine yönelik hayvancılık yatırımları için proje başvurusunda bulunacak başvuru sahipleri, en az 5 en çok 50 baş büyükbaş ya da en az 50 en çok 300 baş küçükbaş hayvan varlığına sahip olduğunu belgelendirecek. Fakat şimdi iş işten geçti. Bir kalıp peynirin fiyatı 150 lirayı aştı.

KİRİŞCİ: "KÜÇÜK AİLE İŞLETMELERİNİ KORUMALIYIZ"

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, küçük aile işletmelerinin korunması, rekabet gücünün artırılması ve iktisadi üretim yapmalarına imkan sağlayacak politikaların geliştirilmesine öncelik verdiklerini belirtti. “Genç Çiftçilerin Desteklenmesi”, “Uzman Eller” gibi birçok projeyle küçük aile işletmelerini desteklediklerini vurgulayan Kirişci, şunları kaydetti: “Türkiye’deki mevcut işletmelerin büyük çoğunluğu da ‘geçimlik’ ve ‘yarı geçimlik’ aile işletmelerinden oluşmaktadır. Ülkemizde aile çiftliklerinin genele oranı da yüzde 90 civarındadır. Kırsal alanda gelir sağlamayı amaçlayan aile işletmeleri, üretim girdilerini doğadan veya kendi arazilerinden temin etmektedir. Tüketiminin bir kısmını ürünlerinden karşılayan küçük ölçekli aile işletmeleri, muhtemel krizlere ve piyasadaki olası fiyat dalgalanmalarına karşı daha dirençlidir. Bu işletmeler aynı zamanda, hayvansal üretim ve arzı açısından tampon vazifesi görmektedir. Türkiye’nin, artan ürün ihtiyacını karşılamak üzere, ölçek ekonomisinden yararlanan ve düşük maliyetle üretim yapan büyük işletmelere ihtiyacı su götürmez bir gerçektir.”

AHIRLAR BOŞALIYOR

Bursa Karacabey bölgesinden bir besici ve süt üreticisi şunları söyledi: “Değişik bölgelerde yaklaşık 7 bin 500 hayvanım var. Bir kısmı süt ineği bir kısmı et için beslediğim hayvanlar. Bu koşullarda üretim yapmamız zor. İlk etapta sayıyı 5 bine düşürüyorum. İkinci aşamada 2 bin 500’e indireceğim. Bir anda hepsini satsam iflas ettiğim düşünülecek diye temkinli davranıyorum. Sadece ben değil birçok besici ve süt üreticisi çıkış yolu arıyor. Ahırlar boşalıyor.”

‘YEM MALİYETLERİ ÇOK YÜKSELDİ KARŞILAYAMIYORUZ’

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, daha önce süt inekçiliği ve besicilik yapan yetiştiricilerle bir araya gelmişti. Üreticiler, başta yem olmak üzere girdi maliyetlerindeki artış nedeniyle süt ineklerini satmak zorunda kaldıklarını anlattılar. Daha önce 15 büyükbaş hayvan yetiştirdiği ahırının sorunlarını anlatan bir yetiştirici, şu anda ahırda 3 tane kazdan başka bir şey kalmadığını söyledi. Yetiştirici, “Traktörümü de bir arkadaşa kefil olduğum için bağladılar. Kışın ısınmak için kömür alacak durumda değiliz” ifadelerini kullandı. Bir başka yetiştirici durumu şöyle özetledi: “2017’de 17 bin liraya satın aldığımız büyükbaş hayvanları bugün 8-10 bin liradan satmak zorunda kaldık. Bu köyde hayvancılık yapanların yüzde 70’i maliyet artışları nedeniyle satmak zorunda kaldı. Yemin torbası 60 liradan 180 liraya çıktı. Yem alamıyoruz. Yem veremediğimiz için hayvanlarımızı dağa sürmeye başladık.”

PEYNİR FİYATI KIYMAYI GEÇTİ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, geçtiğimiz gün Edirne’de kasap esnafı Hakan Akbaş’la sohbet etti. Akbaş, “Müşteri geliyor, ‘bana 100 gram kıyma’ diyor. Utana, sıkıla söylüyor ama biz de mecburen veriyoruz” ifadelerini kullandı. Gaytancıoğlu, süt ineklerinin kesildiğini belirterek, “Temel gıda maddelerimiz kıyma, şu anda kilosu 157 lira, peynir 160 lira. Yani belki de cumhuriyet tarihinde ilk defa peynir fiyatı kıyma fiyatını geçti. 3 harfli marketler de bile bu peynir şu an 150 lira. İşte bakın halkın durumuna. Peki halk kıyma alabiliyor mu? Kıymaya da çok uzun zamandır zam gelmiyor. Neden, çünkü süt inekleri kesildiği için” dedi.

Editör: Haber Merkezi