Tarım ve Orman Bakanlığı taklit veya tağşiş yapıldığı kesinleşmiş ürünleri resmi siteden bildirmeye devam ediyor. Listenin içerisinde Sakarya’nın da yer almış olduğu firmaların insan sağlığını tehlikeye sürükleyen bulgulara rastlandı. Gazetemize konuşan Başkan Gök, yaşanan hadiseyle üzüntü duyduğunu belirterek yerel esnafın listede bulunmadığına dikkat çekti.
“LOKANTALAR YER ALMIYOR”
Yerel esnaftan ziyade listede firmaların yer aldığına dikkat çeken Başkan Gök, “Bizim esnafımız, en başta kendi yemediği bir şeyi müşterilerine satmaz. Kaldı ki, Tarım İl Müdürlüğü'nün açıkladığı listede bir tane bile lokanta adı geçmemektedir. Tabii ki, etler bir şekilde Sakarya’ya geliyor. Böyle bir gerçek var ve bunu göz ardı edemeyiz. Baktığınızda bu etlerin kullanım alanı sucuk ve köfte olarak karşımıza çıkıyor. Bizim esnafımız kesinlikle bu işe girmez. Şerefi ve namusuyla mesleğini icra eder. Bizim esnafımız, kendi yemediği bir şeyi müşterisine satmaz. Sakarya’nın bu konuyla anılmasına çok üzgünüz.” Dedi.
GÖNÜL RAHATLIĞIYLA
Yiyecek-İçecek sektörünün sık sık denetlendiğini ifade eden Başkan Gök, “Tarım İl Müdürü ansızın ve her gün sahadadır, ne zaman, kimin kapısını çalacağı belli değildir. Tarım İl Müdürü geldiği zaman, etin nereden alındığına dair faturayı sorar. Yaptığımız ürünlerden numune alınır ve bunlar analize gider. Bu analizlerin sonucunda da ne yapıp yapmadığımız net bir şekilde görülür. Dolayısıyla, en çok denetlenen sektör bizken böyle bir şeye cesaret etme ihtimalimiz sıfır. Bunların dışında, dolaptaki tavuğun son kullanma tarihi olmadığı zaman bile ceza uygulanıyor. Ayrıca her ay dükkânın ilaçlanması gerekiyor, Tarım İl Müdürlüğü bunların raporlarını da istiyor. Tüm bu denetimlere rağmen esnafın dükkânına at veya eşek eti sokması imkânsız. Hem denetim açısından hem de lokantacı esnafı olarak bu ürünleri dükkânımıza sokmayız. Domuz eti, eşek eti ve at etini tüketicinin ayırt etmesi çok zor. Düşünün ki, Tarım İl Müdürü numune alıyor, laboratuvara gönderiyor ve analizde ortaya çıkıyor. Damak tadıyla bu ürünleri anlamak çok güç. Esnaflarımız bu konuda oldukça dikkatli. Sakarya halkına gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim ki yerel esnafımız güvenilir ve tercih edilebilir.” Diye konuştu.
SEYYAR TEHLİKESİ
Seyyar denetiminin yetersiz kalması üzerine tehlikenin okul önlerinde bulunduğunun altını çizen Başkan Gök, “Okulların önünde ya bir bisiklette ya da motorun arkasında tavuklu pilav gibi ürünler satılıyor. Asıl bunların denetlenmesi gerekiyor. Bu ürünleri temin edenler asıl onlar olabilir ama kayıtlı esnaf denetlendiği için denetimsiz yerlere ulaşmak lazım. Bizim sektörle ilgisi olmayan, başka alanlarda faaliyet gösterip tost gibi yiyecekler satan bir sürü esnaf var ve bunların denetlenmesi lazım. Biz zaten denetim altındayız. Lokantalar, odaya ve Tarım İl Müdürlüğü'ne kayıtlıdır. Sektörde dükkân açmak istediğiniz zaman belediyeden ruhsat alıyorsunuz, ruhsat aldıktan sonra da odaya ve Tarım İl Müdürlüğü'ne başvurarak kayıt belgesi alıyorsunuz. Kaydınız olduğunda müdürlük bunu görür ve ansızın denetim yapar. Bu kadar denetim varken bu tür ürünleri bulundurmak imkânsız.” ifadelerine yer verdi.
BELEDİYEYE ÇAĞRI
Son olarak esnafların çekmiş olduğunu sorunları da dile getiren Başkan gök, “Biz önlem olarak şunu söyleriz; Belediyeye ruhsat denetimi yapılmasını talep ediyoruz. Biz görev olarak kayıtlı olmayan yerlerin listesini çıkartırız, bu işler genelde merdiven altı yerlerde oluyor. Kayıtlı olmayan yerleri belediyeye bildiririz, belediye zabıtasını gönderir. Kayıt olununca Tarım İl Müdürlüğü devreye girer ve denetimlerini yapar. Biz oda olarak bunları sağlarız” dedi. Sözlerine devam eden Başkan Gök, “Esnafın en büyük sorunu, ana malzemelerimiz et, tavuk, yağ gibi ürünlerin dükkâna girişini KDV'siz alıyoruz, ancak bunları yemek haline getirip müşteriye sattığımızda yüzde 10 KDV ile satıyoruz. Aradaki yüzde 9'luk fark esnafı vergi açısından zorluyor. Fahiş fiyat artışları geldi, maliyetlerimiz arttı, aynı zamanda enflasyon yüzde 67 olarak açıklandı. İş yeri kiraları da yüzde 67-68 oranında arttı. Esnaf bu kadar sorunla boğuşurken bir de etle ilgili şeyler moralimizi ve direncimizi azaltıyor. O yüzden bir an önce bu konunun kapanmasını istiyoruz. Sakarya’nın bu olaylarla anılmaktan çıkması en büyük sevincimiz olur. Sakarya’nın iyi şeylerle anılmasını istiyoruz.” Dedi.
fotoğraf: Gülten Kuzgun
