Esat Oktay Yıldıran kimdir? Esat Oktay Yıldıran neden gündem? Esat Oktay Yıldıran ne yaptı?

İzmir’in Buca ilçesinde Belenbaşı Köyü’nde yıkılıp tekrar yapılan Belenbaşı İlkokulu’na, 12 Eylül darbesi sonrası Diyarbakır Cezaevi’nde tanınan subay Esat Oktay Yıldıran’ın ismi verildi. 

Esat Oktay Yıldıran, 15 Şubat 1949 tarihinde doğan ve 22 Ekim 1988'de suikast sonucu öldürülen bir Türk askeriydi. İşte Esat Oktay Yıldıran'ın askeri kariyeri ve yaşamıyla ilgili önemli bilgiler:

Askeri Kariyeri:

  1. Kıbrıs Harekâtı (1974): Esat Oktay Yıldıran, 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekâtı'nda görev aldı.

  2. Diyarbakır Cezaevi (1981-1983): 12 Eylül Darbesi sonrasında, 24 Şubat 1981 ile 1983 tarihleri arasında Diyarbakır E Tipi Askerî Cezaevi'nde yüzbaşı rütbesiyle güvenlik amiri olarak görev yaptı. Bu dönemde, tutuklulara işkence yapıldığı ve cezaevinde birçok ölüm yaşandığı iddiaları bulunmaktadır. Ayrıca, Yıldıran'ın Diyarbakır Cezaevi'nde disipliner teknikler uygulamaya başladığına dair iddialar da mevcuttur.esat-oktay*

  3. İstanbul 23. Piyade Tümeni: Diyarbakır Cezaevi'ndeki görevinin ardından İstanbul'a atanarak İstanbul 23. Piyade Tümeni'nde binbaşı rütbesiyle tabur komutanı olarak görev yaptı.

Suikast:

Esat Oktay Yıldıran, 22 Ekim 1988 günü eşi ve çocuğuyla birlikte Ümraniye'nin Sarıgazi semtinde askeri lojmanların önündeki duraktan bir halk otobüsüne bindi. İki saldırgan, aynı otobüse binerek Yıldıran'ın oturduğu koltuğun arkasındaki sıraya geçti. Otobüs durduğu sırada saldırganlardan biri ateş açarak Yıldıran'ı vurdu. Yıldıran ve başka bir yolcu yaralandı, ancak Yıldıran kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Suikastı, PKK üstlendi.

Tepkiler:

Suikastın ardından Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği, Esat Oktay Yıldıran'ı "çok kıymetli bir subay" olarak nitelendiren bir açıklama yaptı. Ayrıca, 1970 Kara Harp Okulu Mezunları da Yıldıran'ın ölümüne ilişkin "yeri doldurulamayacak müstesna insan" açıklamasında bulundu.

Esat Oktay Yıldıran, PKK tarafından "Cellat" olarak anılmış ve ölüm listesine alınmıştı. Suikast, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü tarafından yapılan açıklamaya göre, sivil elbiseli iki kişi tarafından gerçekleştirilmişti.

Editör: Haber Merkezi