Epigrafi, bir yerin tarihi, kültürel ve sosyal geçmişi hakkında önemli bilgiler sunabilen bir araştırma alanıdır. Anıtların, kitabelerin ve yazıtların içerdikleri metinler, o döneme ait dil, sanat, hukuk, din ve toplumsal yapı gibi birçok yönüyle incelenir. Bu sayede, geçmişteki medeniyetlerin düşünce yapısını, inanç sistemlerini, yönetim biçimlerini ve günlük yaşamlarını anlamak mümkün olur.
Epigrafi araştırmalarında kullanılan yöntemler arasında metin çözümleme, yazı karakterlerinin incelenmesi, dilbilimsel analizler ve kazı çalışmaları gibi teknikler bulunur. Ayrıca, epigrafi uzmanları, anıtların ve yazıtların bulunduğu coğrafyanın kültürel bağlamını da göz önünde bulundurarak yorumlamalar yaparlar.
Epigrafi, bir taşın üzerine kazınmış bir yazıdan çok daha fazlasını ifade eder. Bu yazıtlar, bir toplumun tarihini, inançlarını, dilini ve kültürel değerlerini yansıtarak gelecek nesillere ışık tutar. Bu nedenle, epigrafi çalışmaları, arkeoloji, tarih, dilbilim ve sanat tarihi gibi disiplinlerle sıkça entegre edilir.
Epigrafi, tarih ve kültür araştırmalarında önemli bir araç olmanın yanı sıra, günümüzde de pek çok bilim dalında kullanılan bir kaynak olarak değerlendirilir. Bu disiplin, yazılı anıtları inceleyerek geçmişin izlerini sürmek isteyen araştırmacılar için zengin bir kaynak sağlar.