Bilim insanları, Amerikan Jeofizik Birliği’nin (AGU) yıllık toplantısında dikkat çekici yapıya dair kanıtlar sundu. Batı Java’da Padang Dağı’nın tepesinde bulunan yapı, 19. yüzyılın başlarında keşfedilen ve antik taş sütun dizisini içeren bir arkeolojik sit alanı ile kaplanmış. Ancak yapının altındaki eğimli tepenin, doğal peyzajın bir parçası olmadığı, aksine insan yapımı olduğu açıklandı.
Nature dergisinin yaptığı araştırmalara göre, Endonezya'daki bir yapının dünyanın en eski piramidi olduğunu iddia eden manşetlik bir makale bazı arkeologların kaşlarını kaldırdı ve şimdi onu yayınlayan dergi tarafından bir soruşturma başlatılmasına neden oldu. Archaeological Prospection dergisinde 20 Ekim'de yayınlanan makale dünya çapında manşetlere taşındı. Makalenin temel iddiası, Endonezya'nın Batı Java bölgesindeki tarih öncesi Gunung Padang alanının altında yatan bir piramidin 27 bin yıl kadar önce inşa edilmiş olabileceğidir.
Bu da onu Mısır'ın ilk devasa piramidi olan 4600 yıllık Djoser Piramidi'nden çok daha eski kılmaktadır. Bu aynı zamanda bilinen en eski megalitik alan olan ve yaklaşık 11 bin yıl önce taş ustaları tarafından inşa edilen Türkiye'deki Göbekli Tepe'den de daha eski olduğu anlamına gelmektedir. Ve bölgedeki insan uygarlığı hakkında bilinenleri tamamen yeniden yazacaktır. Endonezya'nın Bandung kentindeki Ulusal Araştırma ve İnovasyon Ajansı'nda (BRIN) jeolog olan makalenin yazarlarından Danny Hilman Natawidjaja, "Piramitler uygarlığın sembolü haline geldi, piramitleri inşa etmek kolay değil, yüksek duvarcılık becerilerine ihtiyacınız var" diyor.
İşte tam da bu tür iddialar pek çok araştırmacıyı soğukta bıraktı. Endonezya'nın Bandung kentindeki BRIN'de arkeolog olan Lutfi Yondri, çalışmalarının bölgedeki insanların 12 bin ila 6 bin yıl önce, piramidin inşa edildiği varsayılan zamandan çok sonra mağaralarda yaşadığını gösteren verilerin olduğunu ve bu döneme ait hiçbir kazıda sofistike taş işçiliğine dair kanıt bulunmadığını söylüyor.
İngiltere'deki Cardiff Üniversitesi'nde arkeolog olan Flint Dibble, "Makalenin bu haliyle yayınlanmasına şaşırdım" diyor. Makalenin "meşru veriler" sunmasına rağmen, sit alanı ve yaşı hakkındaki sonuçlarının haklı olmadığını söylüyor.