Türkiye’de yaklaşık 20 bin kişinin hayatını kaybettiği 1999 Marmara Depremi'nin ardından bugüne kadar etki alanı en büyük deprem merkez üssü Kahramanmaraş olarak belirlenen 6 Şubat 2023 depremi oldu. 24 saat içerisinde 7.7 ve 7.6 ile 11 ilimiz sallandı. Dünyada bir örneği dahi olmayan bu felakette 53 bin 537 kişi yaşamını yitirdi. Sakarya AFAD İl Müdürü Bekir Şen, ‘Asrın Felaketi’ olarak adlandırılan 6 Şubat depreminin 2. yıl dönümü dolayısıyla gazetemize özel açıklamalarda bulunarak, deprem hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

6 Şubat depremlerinde yaşananların dünyada örneği olmadığını vurgulayan Şen, depremde hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek, geride kalanlara sabır diledi. Ayrıca, deprem şehitlerini anmak için Serdivan AVM'de bir kermes düzenleyeceklerini, bir camide mevlit okutacaklarını ve ildeki afetzede aileleri ziyaret edeceklerini duyurdu.

“SAKARYA DEPREMİ UNUTMAMALI”
Sakarya'nın deprem konusunda tecrübeli bir il olduğunu vurgulayan Şen, “Sakarya depreme yabancı bir il değil, acıları olan bir il. Deprem unutulduğu an gelir diye bir söz var, Sakarya da depremi unutmaması gereken bir ilimiz. Çünkü konum olarak İstanbul’a çok yakın, ayrıca Kuzey Anadolu Fay Hattı ve Mudurnu Fayının da ilimizin içinde olması tehlike, çünkü Mudurnu fayı, diri bir fay. 1999 depreminde Gölcük’te olan bir depremde ilimizde yaklaşık 3 bin 891 kişi vefat etti, 5 bin 180 kişi yaralandı ve 24 bin 775’te ağır hasarlı ve yıkık bina tespit edilmiş. Mudurnu fayının 6 ve üzeri deprem üretme riski var. En son 1967 yılında 6.8’lik bir deprem olmuş ve bu depremde 68 kişi hayatını kaybetmiş. Yani Mudurnu fayı bizim için bir risk oluşturmakta. Ayrıca olası İstanbul depremi de Sakarya için bir risk. Ayrıca Sakarya, yılda 130 gün yağış alan, heyelanı ve sel baskını olan bir ilimiz. Bu yönüyle Sakarya afet riski olan bir il.” dedi.

“DEPREM YIKMADAN, BİZ YIKALIM”
Şen, 1999 depremi sonrası Sakarya'da ‘yatay mimari’nin uygulandığını ancak sağlam kalan binaların hala kullanımda olmasının bir dezavantaj olduğunu belirterek, “İlimizde 16 ilçesinde de ‘yatay mimari’ dediğimiz mimari devam uygulanmış. Tek dezavantajımız 1999 depreminde sağlam kalan binaların hala kullanımda olması. 1999 depreminden hasarlı kalan binalarla ilgili, Sayın Valimizin talimatlarıyla bunları eritmeye başladık. ‘Deprem yıkmadan, biz yıkalım’ diye bir söz var. Yani Sakarya’nın yapacağı tek şey şu an 1999 depreminden kalan binaların yıkmak veya yenilemek. Tabi bu kolay değil, ekonomik güç istiyor, imar konusu da var.” İfadelerini kullandı.

ARAMA KURTARMADA ŞANSLI
Sakarya'nın arama kurtarma konusunda avantajlı olduğunu dile getiren Şen, “Sakarya’nın bir diğer avatajlı yönü de Arama Kurtarma Birlik Müdürlüğü’nün burada olması. Sapanca ilçemizde yaklaşık 90 kişilik bir hazır kıta ekibimiz var. Günün 24 saatinde göreve hazır, anında müdahale edebilecek bir ekibimiz var. Müdahale alanında Türkiye zaten iyi durumda, Sakarya da en iyi illerden biri. Ayrıca ciddi bir eğitim seferberliğimiz var. Tüm okullarda, Sivil Toplum Kuruluşlarında, 4 tane akredite olmuş STK’mız var. Bunların eğitim almış yaklaşık 30-40 personeli var ve hepsi göreve hazır. Yakında Büyükşehir Belediyesi ve Müftülüğümüz de akredite olacak. Bunların çoğalması, bir toplumda müdahaleyi güçlendiren en önemli unsurlardan birisi, sadece devlet eliyle değil, STK’lar, devletin kurum ve kuruluşlarını da harekete geçiriyoruz böylelikle. 2025 yılında 10 STK’mızı akredite etmeyi planlıyoruz. Bu yönüyle arama kurtarma yönünde ilimiz şanslı. Ancak dediğim gibi yapı stoğumuz yenilenmeli.” diye konuştu.

VATANDAŞ NE YAPMALI?
Öte yandan vatandaşların deprem öncesi, anı ve sonrası yapması gerekenlere de değinen Şen şu ifadelere yer verdi;

“Vatandaşlarımızın deprem öncesi, deprem anı ve deprem sonrası yapacağı çok şey var. Depreme eğitim ve kafa olarak hazır olmanız lazım. Her evde mutlaka bir deprem çantası olması gerekiyor. Bu çantanın içerisinde düdük, yiyecek, radyo, el feneri, kışlık ürünler gibi ilk yardım malzemeleri yer almalı. Ayrıca evdeki eşyaların mutlaka sabitlenmesi gerekiyor. Yıkılmayan binalarda emin olun devrilen eşyalar yüzünden çok kişi hayatını kaybetti. Nasıl bir binada oturduğumuz da çok önemli, evimiz sağlam mı, değil mi? sorusunu kendimize sormalıyız. Deprem sonrasında da hemen telefona sarılmamalıyız, binadan çıkmayı başarmışsak, toplanma alanı varsa toplanma alanına gitmeliyiz. Bunun uygulaması var, cep telefonunuzdan T.C kimlik numaranızla giriş yaptıktan sonra toplanma alanınızı görebilirsiniz.”

Muhabir: Soner Kiraz