Bugüne kadar geleneksel yöntemlerle buğday, mısır ve tarhana gibi ürünleri öğüterek un haline getiren bu tarihi değirmen, yaklaşık 109 yıldır aynı şekilde çalışmaya devam ediyor. Gelişen teknolojiye rağmen, doğal su gücü ile çalışan değirmen, hala dere yatağından alınan suyla işletiliyor.
109 Yıldır Geleneksel Yöntemle Un Üretimi
Değirmeni işleten Veysel Duyar, dedesinin vasiyeti üzerine işletmeyi devraldıklarını ve Sakarya'da sayılı değirmenlerden biri olduklarını belirtiyor. 45 yaşındaki Veysel Duyar, "Bu değirmen dededen kalmadır. Yaklaşık 80 yıl dedem çalıştırdı ve bize, 'Sağ olduğunuz sürece çalıştırın, insanların un ihtiyacını karşılayın' dedi. Biz de dedemize söz verdik, kapatmak olmuyor çünkü burası Sakarya'da nadir bulunan bir değirmen. İnsanlar hala burada un öğütmek istiyor" dedi. Duyar, özellikle Eylül ve Ekim ayları arasında yoğun talep aldıklarını belirterek, "En yoğun zamanlarımız Eylül ile Ekim arasıdır, bu dönem 3. aya kadar devam eder" ifadelerini kullandı.
Elektrikli Değirmenlerle Karşılaştırıldığında Farklar
Veysel Duyar, su değirmeninin avantajlarını anlatırken, elektrikli değirmenlerle büyük farklar olduğunu vurguluyor. Elektrikli değirmenlerin taşlarının yalnızca 250 kilogram olduğunu, bu yüzden mısırın un haline gelmesi için birkaç defa öğütülmesi gerektiğini belirten Duyar, "Elektrikli değirmenler çok hızlı döner ve taşı hafif olduğu için mısırı 5-6 defa çevirip un haline getirir, bu da taşın ısınmasına ve ürünü yakmasına neden olur. Oysa su değirmeni böyle değildir, burada taşın ağırlığı 750 kilogramdır. Mısır, tek seferde un haline gelir ve taş ısınmaz. Ayrıca, serinleme yapar çünkü altından su vurur. Bu doğal süreç, ürüne farklı bir lezzet katıyor" dedi.
Tarihi Geçmişiyle İlgi Çekiyor
78 yaşındaki Yılmaz Duyar ise değirmenin tarihini anlatırken, "Bu değirmenin 300 yıllık olduğu söyleniyor. 1915 yılında Ermeniler buradan ayrıldığında satın alınmış. Bu tarihi çok iyi biliriz" şeklinde konuştu. Yılmaz Duyar, su değirmeninin özelliklerine de değinerek, "Su değirmeni yavaş döner ve ürünü yakmaz. İstediğimiz gibi un öğütür ve lezzetli bir şekilde yenir. Ancak makineler hızlı döner, bu da ekmeğin lezzetini kaçırır" dedi.