Litvanya’nın başkenti Vilnius kentinde düzenlenen NATO Zirvesi dünyanın dört gözle takip ettiği görüşmelere sahne oldu.

İsveç’in NATO üyeliğine Türkiye’nin şartlarının kabul edilmesi ile 'evet' kararı çıkarken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan peş peşe kritik ikili görüşmeler gerçekleştirdi.

Cumhurbaşkan Erdoğan, NATO Liderler Zirvesi'nin ardından basın toplantısı düzenledi.

Zirveyi değerlendirdi

Cumhurbaşkanı Erdoğan zirve kapsamında görüşülen konuları tek tek değerlendirdi.

ABD'den F-16 tedariki

Joe Biden ile görüşmesi sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, F-16'ların tedariği ile ilgili umutlu olduğunu söyledi.

"Her zamankinden daha umutluyum"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Joe Biden ile görüşmesinden çıkan sonuçları şu şekilde belirtti:

Sayın Başkan'ın özellikle bizlere ifade ettiği konu onlarda da Kongre bağlayıcı olduğunu söylüyorlar. Kendisi elinden gelen her şeyi yapacağını söyledi. 'Umutluyum' dedi. Biz de nasıl parlamentoda geçmesi gerekiyorsa orada aynı Kongre'de geçmesi gerekiyor. Bazen demokratlardan bazen cumhuriyetçilerden sorun çıktığını söyledi. Ben de her zamankinden daha umutluyum.

"İttifakın 74 yıllık tarihindeki kritik bir zirveyi daha başarıyla gerçekleştirdik"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şu şekilde:

Vilnius zirve programını biraz önce NATO Ukrayna Konseyi Oturumu ile tamamladık. İttifakın 74 yıllık tarihindeki kritik bir zirveyi daha başarıyla gerçekleştirdik. Zirvemizin başarısında elbette diğer faktörlerin yanı sıra ev sahibimizin misafirperverliği belirleyici oldu. Litvanya Cumhurbaşkanı kıymetli dostum Sayın Gitanas Nauseda başta olmak üzere tüm Litvan makamlarına teşekkür ediyorum. Aynı şekilde Genel Sekreter Sayın Stoltenberg'e ve ekibine şahsım ve heyetim adına teşekkürlerimi iletiyorum. Yine bu vesileyle 6 Şubat depremlerinde sergiledikleri dayanışma için tüm müttefiklerimize ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.

"Çatışmalar uzadıkça yıkım kan ve gözyaşı da artarak devam ediyor"

50 bini aşkın insanımızın vefat ettiği bu büyük felakette bize destek veren dostlarımızı her zaman minnetle yad edeceğiz. Rusya-Ukrayna savaşında 504. günü geride bırakıyoruz. Çatışmalar uzadıkça yıkım kan ve gözyaşı da artarak devam ediyor. Savaşın faturasını sadece taraflar değil Avrupa'dan Afrika'ya, Asya'dan Balkanlara farklı coğrafyalardaki pek çok ülke ödüyor.

"33 milyon tondan fazla tahıl ürünü dünya pazarlarına ulaştırıldı"

Afrikalı kardeşlerimizi etkileyen gıda sıkıntısı tüm dünyada son 50-60 yılın zirvelerine çıkan enflasyon oranları, enerji fiyatlarındaki fahiş artışlar bunlardan sadece birkaçıdır. Türkiye olarak müttefiklerimizle dayanışma içinde hareket ederken aynı zamanda savaşın sona ermesi için yoğun çaba harcıyoruz. İlk günden itibaren Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni titizlikle uyguladık. Savaş gemilerinin Türk boğazlarından geçmesine müsaade etmedik. Böylece çatışmaların diğer bölgelere sıçramasının önüne geçtik. İstanbul süreci ile başlayan temas trafiği Ukrayna tahılının sevkine izin veren Karadeniz Girişimi ve esir takasları ile devam etti. Yaptığımız görüşmeler neticesinde tahıl anlaşması 2 kez uzatıldı. Mutabakat kapsamında bugüne kadar 33 milyon tondan fazla tahıl ürünü dünya pazarlarına ulaştırıldı.

"Bölgemizde barış umutlarını yeniden yeşertmek istiyoruz"

Ancak söz konusu mekanizmanın süresi 17 Temmuz'da doluyor. Yüz milyonlarca insana umut olan Karadeniz girişiminin tekrar uzatılması için görüşmelerimiz devam ediyor. Ukrayna Devlet Başkanı Sayın Zelensky'nin geçen cuma günü ülkemize yaptığı ziyarette diğer meselelerle beraber bu konuyu ele aldık. Sayın Zelenskiy girişimin devamından yana. Sayın Putin'in de bazı önerileri oldu. Bu önerileri de dikkate alarak çözüm odaklı çalışıyoruz. Her iki komşumuz ile olan yakın diyaloğumuzu girişimin uzatılması ve krizlerin çözüme kavuşturulması için kullanmayı sürdüreceğiz. Hep söylediğimiz gibi savaşın kazananı, barışın da kaybedeni olmaz. Bölgemizde barış umutlarını yeniden yeşertmek istiyoruz.

"Dayanışma rehber edinmesi gereken bir ilkedir"

Zirvenin ilk oturumunda müttefiklerin savunulmasını ilgilendiren konuları ele aldık. Türkiye'nin müttefiklerini savunma taahhüdüne bağlı olduğunu, ittifak dayanışması içerisinde sorumluluklarını her zaman yerine getirdiğini bir kez daha vurguladım. Tabii dayanışma sadece bizim değil tüm müttefiklerin içselleştirmesi ve rehber edinmesi gereken bir ilkedir. Esasen ittifakın üzerinde yükseldiği taşıyıcı sütun budur.

"PKK'ya verilen destek ittifakın birlik ve bütünlüğüne zarar veriyor"

Batı müttefiklerimizin bilhassa PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD/YPG ile kurdukları çarpık ilişki ittifakın birlik ve bütünlüğüne zarar veriyor. Bu yaklaşımın makul ve mantıklı hiç bir açıklaması yoktur. Son yıllarda yaşadığımız onca acıya rağmen terörle mücadele konusunda halen bunları konuşuyor olmak gerçekten düşündürücüdür. Müttefiklerimize terör örgütleri arasında ayırım yapmayın, İslam düşmanlığı ile mücadele edin demeyi kendimize zül sayıyoruz. NATO'nun iki temel tehditten biri olarak gördüğü terörizm ile mücadele alanındaki gayretlerin artırılması şart.

"NATO tarihinde ilk defa terörizm ile mücadele özel koordinatörü atanacağı duyuruldu"

Yaklaşık 40 yıldır bölücü terör örgütü ile mücadele eden bir ülkeyiz. Şimdiye kadar binlerce vatandaşımızı terör örgütlerinin kanlı saldırılarında kurban verdik. Daha ağzı süt kokan bebeklerden, 4 yıllık eğitimi sonrasında öğrencileri ile buluşmanın sevincini yaşayan öğretmenlerimize, evine ekmek götürmeye çalışan işçilerimizden kadınlara nice masum insanımız bizden kopartıldı. Daha 3 gün önce iki kahraman mehmetçiğimiz teröristler tarafından kalleşçe şehit edildi. Terörle amansız ve amasız mücadele bizim kırmızı çizgimizdir. Artık tüm müttefiklerimizden kararlı ve net bir tavır bekliyoruz. Bu konudaki mesajımızı açık bir şekilde mevkidaşlarıma ilettim. NATO tarihinde ilk defa Genel Sekreter tarafından terörizm ile mücadele özel koordinatörü atanacağı duyuruldu. 10 yılı aşkın süredir güncellenmeyen rehber ilkelerin gözden geçirilmesi çalışmalarına başlanması kararı alındı. Ayrıca aramızda konuşup mutabakat sağlanan ilave pek çok husus var. Bunlar ittifakın terörizme karşı duruşunu teyit ve tahkim eden adımlardır. Bu kararların alınmasına Türkiye'nin yürüttüğü çalışmaların büyük tesiri olmuştur.

Rus askerinin Karabağ'daki varlığı

Bizim tutumumuzdan çok bildiğiniz gibi buradaki anlaşma Rusya'nın belirlenen yerlerde kalmasıdır. 2025 yılında Rusya buraları terk edecektir. Ben de Rusya'nın anlaşmaya sadık kalacağına inanıyorum. Kardeşim İlham Aliyev de bunu yakından takip ediyor. Taraflar eğer bizim arabulucu olmamızı kabul ederlerse ya da isterlerse memnuniyetle karşılarız. Tahıl Koridoru konusunda İstanbul nasıl bir merkez olduysa bu tür adımlarda da bizler arabulucu olmaya her an hazırız. Gerek Rusya ile gerek Ukrayna ile görüşebilen liderlerden bir tanesi biziz. Ama henüz böyle bir teklif gelmiş değil.

TBMM'deki oylama

Şu anda yol haritası mevcut. Yol haritasını İsveç makamları bize sunacaklar. Bize sunduktan sonra TBMM Başkanlığı'na sunacağız. Çünkü bir draft ortaya çıktı. 7 maddelik draftı Meclis'imize göndereceğiz. Meclis'imiz şu an kapalı. Açıldığı zaman biz de bunu Meclis Başkanımız uluslararası sözleşmelerde öne çıkaracağı sözleşme bu olacaktır. Onay makamı Meclis'tir. Meclis'ten geçtikten sonra benim onayıma gelir. Bunu yakın takip edeceğiz. Bir an önce bu sürecin bitmesini istiyoruz.

Kaynak: HABER MERKEZİ