Bu hafta cuma hıtbesinde
İNSAN, ÖZÜ İTİBARİYLE DEĞERLİDİR konusu ele alınacak.
Muhterem Kardeşlerim!
Kur'an-ı Kerim'de okuduğumuz ayet-i kerimede Rabbimiz şu şekilde buyuruyor: “Ey insanlar! Sizi bir erkek ve bir kadından yarattık. Farklı kavimlere ve kabilelere ayrılmanız, birbirinizle tanışmanız içindir. En değerli olanınız, Allah'a karşı sorumluluklarını en iyi yerine getireninizdir. Çünkü Allah her şeyi en iyi bilen ve haberdar olandır.”[1]
Ayrıca, okuduğumuz hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (s.a.s) şu sözleri dile getiriyor: “Allah, dış görünüşe ve mala bakmaz; kalplerinize ve davranışlarınıza bakar.”[2]
Kıymetli Müslümanlar!
İnsan, yeryüzündeki en değerli varlıktır. Bu değer, dış görünüşte, mal-mülkte, şan ve şöhrette değil, insanın akıl, irade ve kalbe sahip olmasında yatar. İnsan, aklını, iradesini ve kalbini imanın, ibadetlerin ve güzel ahlakın güzellikleriyle donatırsa, gerçek değerini elde eder ve kâmil bir insan olur.
Aziz Müminler!
İnsanlık, gerçek değeri ve saygınlığı Peygamber Efendimiz (s.a.s)’den öğrenmiştir. O, kimseyi dış görünüşüne, malına-mülküne, makam-mevkiine göre değerlendirmezdi. Herkese insan olması sebebiyle değer verir, sevgi, saygı, şefkat ve merhametle davranırdı. Allah Resûlü (s.a.s), engelli veya engelsiz diye hiç kimseyi ayırmamıştır. Engelli sahâbîlere özel ilgi göstermiş, destek olmuş ve yeteneklerine göre önemli görevler vermiştir. Örneğin, Abdullah b. Ümmü Mektûm’u Medine’de kendisinin vekili bırakmış, Muâz b. Cebel’i vali olarak atamıştır.
Değerli Müslümanlar!
Dinimizde engellilik, sadece görememek, konuşamamak, yürüyememek değildir. Asıl engellilik, hakkı duyamamak, hakikati görememek ve doğruyu söyleyememektir. İnsanın kalbini imandan, gönlünü İslam’dan, söz ve davranışlarını güzel ahlaktan mahrum bırakmasıdır. Asıl engellilik, insanın, kendi eliyle değerini yitirmesidir. Kur'an-ı Kerim, gerçek engellileri şu şekilde tanımlar: “Onların kalpleri vardır ama hakkı anlamazlar; gözleri vardır ama gerçeği görmezler; kulakları vardır ama hakikati işitmezler…”[3]
Aziz Müslümanlar!
İnanç, azim ve gayret, hiçbir engeli tanımaz. Önemli olan birbirimize engel olmamak, hayatı birbirimize zorlaştırmamaktır. Engelli kardeşlerimizin ve ailelerinin hayat mücadelesinde yanlarında olmalı, ziyaret ederek dualarını almalı, içten ve samimi bir şekilde davranmalıyız. Onlara komşuluk ve insani görevlerimizi yerine getirmeli, çalışmalarını desteklemeliyiz. Toplumda var olan engelleri kaldırmalı, yaşam alanlarını onların kullanımına uygun hale getirmeliyiz. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu hadis-i şerifi, rehberimiz olarak kabul edilmelidir: “Kolaylaştırın, zorlaştırmayın! Müjdeleyin, nefret ettirmeyin!”[4]
Kardeşlerim!
Vicdan yoksunu siyonist zalimler, kadın, çocuk, yaşlı, engelli demeden Filistinli kardeşlerimize zulmetmekte, soykırım uygulamaktadır. Bu zulme karşı durmak, insanlık olarak ortak bir görevdir. Cuma namazının ardından dünyanın dört bir yanında zulüm altında inleyen tüm kardeşlerimiz için dualar edeceğiz. Cenâb-ı Hak, dualarımızı kabul eylesin ve başta Filistinli kardeşlerimiz olmak üzere tüm mazlumları zaferle buluştursun.
[1] Hucurât, 49/13.
[2] Müslim, Birr, 34.
[3] A’râf, 7/179.
[4] Buhârî, İlim, 11.