Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Seda Baykan, Dilek Arsu ve Mehmet Mustafa Uzkar cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Savunmasını yapan Seda Baykan, 2016 yargılandığı bir dosya nedeniyle hakkında arama kararı çıkarıldığını ve bu sebeple ailesinin yanından ayrıldığını iddia etti.
Daha önce tutukluyken tanıştığı Dilek Arsu ile görüştüğünü ve birlikte yaşamaya başladıklarını aktaran Baykan, ülkeden ayrılma kararı aldıklarını ve para kazanmak için Bursa'ya geldiklerini ileri sürdü.
Bursa'da merdiven altı bazı işlerde çalışarak gerekli parayı biriktirdiklerini ve kentten ayrıldıklarını, kendilerini yurt dışına çıkaracak kaçakçının sürecin uzadığını bildirmesi üzerine Dikili'de vakit geçirdiklerini savunan Baykan, Dilek Arsu ile daha önceden tanıdıklarını Cebrail Gündoğdu'yu bulup onun vasıtasıyla da Uzkar'ın evine gittiklerini dile getirdi.
Uzkar'ın evden ayrılacağını belirtmesi üzerine kalan kirayı üstlenerek burada kalmaya başladıklarını ancak bir süre sonra gözaltına alındıklarını iddia eden Baykan, "Bu olayla ilgim yoktur. İddialar asılsızdır. Hiçbirini kabul etmiyorum. Önce beraatımı sonra tahliyemi istiyorum." dedi.
Mahkeme başkanının, gözaltına alınırken ve sonrasında "Yaşasın MLKP" şeklinde slogan attıklarına dair tutanakların bulunduğunu sorması üzerine Baykan, farklı şekilde slogan attığını öne sürdü.
Baykan, neden gözaltına alındığını bilmediği, bu sebeple hiçbir aşamada ifade vermediğini, aranması olduğu için sahte kimlik kullandığını iddia etti.
Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanıklar Seda Baykan, Dilek Arsu ve Mehmet Mustafa Uzkar'ın, "devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma", "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bombalama suretiyle tasarlayarak öldürme", "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle bombalama suretiyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs", "tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme", "kamu malına zarar verme", "mala zarar verme" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 913'er yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını talep etti.
Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, sanık ve avukatlarına mütalaaya karşı savunma yapmaları için süre vererek duruşmayı ekim ayına erteledi.
- İddianameden
Kentte 20 Nisan 2022'de Bursa E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumuna giden infaz koruma memurlarını taşıyan otobüsün geçişi sırasında yaşanan terör saldırısında infaz koruma memuru Cengiz Yiğit şehit olmuş, 23 ceza infaz kurumu personeli de yaralanmıştı.
Saldırıyla ilgili yürütülen soruşturma sonucu geçen yıl 17 Eylül'de terör örgütü MLKP üyesi Seda Baykan ve Dilek Arsu ile Mehmet Mustafa Uzkar, 22 Ekim'de de örgüt üyesi Cebrail Gündoğdu, İzmir'de yakalanarak tutuklanmıştı.
Sanıklar hakkında hazırlanan iddianamede, patlamadan hemen sonra ivedilikle saldırıyı gerçekleştiren şahısların tespiti amacıyla yoğun bir araştırmaya başlandığı, özellikle çevrede bulunan kamera görüntülerinin incelendiği ve sosyal medya üzerinden patlamaya ilişkin araştırmalar yapıldığı aktarılarak, "Patlamayı Devrimci Karargah, DKP/BÖG, MKP, MLKP, MLSPB, TİKB, TKEP-L, TKP/ML ve PKK/KCK/YPG" silahlı terör örgütlerinin birlikte oluşturduğu HBDH terör örgütünün üstlendiği kaydedilmişti.
İddianamede, sanıklar Seda Baykan ve Dilek Arsu'nın saldırı için keşif yaptıkları sırada Mehmet Mustafa Uzkar ve Cebrail Gündoğdu'nun Balıkesir'in Edremit ilçesindeki hücre evinde patlamaya neden olan el yapımı patlayıcıyı hazırladıkları, saldırıdan sonra izlerini kaybettirdiklerini düşünen sanıkların başka eylem arayışına girdikleri ve bu amaçla İzmir'de eylem yapmaya karar verdikleri anlatılmıştı.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamenin ekinde, iki kadın teröristin patlama öncesinde, sırasında ve sonrasında güvenlik kameralarınca kaydedilen görüntüleri yer almıştı.
Yargılama sürerken Cebrail Gündoğdu'nun avukatı, müvekkilinin İzmir'de devam eden davası ile bu davanın dosyasının Gündoğdu yönünden İzmir'de birleştirilmesi talebinde bulunmuş ve sanığın dosyası ayrılmıştı.