Deprem sadece bir doğa olayıdır; ancak ortaya çıkan yıkımın sorumlusu, yıllardır süregelen ihmalkârlık, denetimsizlik ve rant odaklı şehirleşme politikalarıdır. İnşaat mühendisleri, yapı-zemin ilişkisi, geoteknik sorunlar ve yapı güvenliği gibi teknik konuların yanı sıra, hukuki ve yönetsel eksikliklerin de masaya yatırılması gerektiğini vurguluyor. Özellikle deprem yönetmeliklerinin yeterliliği, yapı malzemelerinin kalitesi, yerel yönetimlerin afet yönetimindeki rolleri ve yeniden yapılanma süreçleri gibi alanlarda acil çözüm önerileri sunulmalıdır.

"Depremle Yaşamayı Öğrenmeliyiz"
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Sakarya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Semih Uçar, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Türkiye, her büyük depremin ardından aynı senaryoyu yaşıyor: Yıkım, kayıplar ve sonrasında hızla unutulan sözler… Depremin kendisi değil, ihmal edilen önlemler asıl felakettir. Bilimsel veriler, mühendislik disiplinleri ve teknik uzmanlıklar ışığında hareket edilmelidir. Bilimi değil rantı önceleyen sistem bu felaketlerin temel nedenidir.”

Semih Uçar, Sakarya’da düzenlenen bir basın toplantısında, deprem öncesi hazırlıkların hayati önem taşıdığını vurgularken, riskli yapıların hızla tespit edilip dönüştürülmesi gerektiğini belirtti. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerine de değinen Uçar, bu büyük felaketin Türkiye’nin yapı stokunun ne kadar güvensiz olduğunu acı bir şekilde ortaya koyduğunu ifade etti.

Milyonlarca İnsan Tehlike Altında

6 Şubat depremlerinde on binlerce insan hayatını kaybederken, milyonlarcası evsiz kaldı. Aradan geçen süreye rağmen, mevcut yapı stokunun güçlendirilmesi yönünde bütüncül bir adım atılmadı. Uzmanlar, hâlâ milyonlarca insanın saniyeler içinde yıkılabilecek binalarda yaşadığını ve zamanın daraldığını ifade ediyor.

Çözüm: Bilim, Denetim, Bilinçli Yapılaşma

Artık ihmale ve gecikmeye tahammül yok. Yapı-zemin ilişkilerinin bilimsel esaslara göre değerlendirilmesi, deprem yönetmeliklerinin sürekli güncellenerek uygulanması, denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve afet sonrası süreçlerin etkin yönetilmesi gerekiyor. Kentsel altyapı sistemlerinin dayanıklılığı artırılmalı, yerel yönetimlerin afet planlamaları etkinleştirilmeli, tüm paydaşlar eşgüdüm içinde hareket etmelidir.

Kaynak: basın bülteni