Bursa'da yaptıkları çalışmaları gazetecilere aktaran Yapı Denetim ve Deprem Mühendisliği Derneği Bursa Şube (YDDMD) Başkanı Serkan Işık, yaklaşık 8 aydır 53 kişiye yakın ekiple bakanlığın verilerini kullanarak, sahada çalışmalar gerçekleştirerek Bursa'nın risk analizini çıkardıklarını söyledi. Başkan Işık, "Bu risk analiziyle birlikte nasıl bir kentsel dönüşümle Bursa'nın kurtulacağına dair demo projeler hazırladık. Şu anda kullanılan binalar, 1950 yılından bugüne gelen binalardır. Kentte, oluşabilecek depremde şehir merkezinden geçen yol haricinde ana yollarla ilgili hiçbir alternatif üretilemiyor. Çünkü çarpık kentleşme devam ettiği sürece, hiçbir yol kullanılamıyor. Bursa'da da olabilecek depremden bahsediliyor. Ana hatlarıyla çoğu ilden daha fazla geçen fay hattı var. Balıkesir'in sıvılaşma oranı yüzde 35 iken, Bursa'nın sıvılaşma oranı yüzde 70'dir. Riske baktığımız zaman sıvılaşmanın daha yüksek olduğu yer daha risklidir. Bursa tamamen fay hatları üzerindedir. Yapı stokuna bakıldığı zaman yaşanacak felaketleri tahmin bile edemiyoruz. Bursa'nın içerisinde birçok kırılmış fay var. Bu fay potansiyeli büyük tehlikedir. İznik fayı 7,2 iken, Gemlik fayı 6,9 olarak görülmektedir. Bu ikisinin kırıldığını düşünürsek, 7,7 şiddetinde depremi Bursa bekliyor" dedi.
"1 milyon 192 bin kişi riskli yapılarda ikamet ediyor"
"Herkes İstanbul'u konuşuyor ancak İstanbul kendini yeniliyor" diyen Işık, "Ama özel sektör Bursa'da istenilen gelir elde edilemediği için yeni yerleşim yerlerine doğru yöneliyor. Bu da Bursa'nın hiçbir zaman yenilenmediğini gösteriyor. 31 Aralık 2017 yılı öncesi yapılmış ve inşaatı tamamlanmış yapılarla ilgili bir yapı kayıt belgesi, bizim ne kadar çürük envantere sahip olduğumuzu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu yapı kayıt belgesine yapılan başvurular 90 bin 385 adettir. Bunların yüzde 50'sinin ise Nilüfer ilçesi olması dikkat çekicidir. Yani ortalama bakıldığı zaman, hane başına 3 kişiyle hesapladığımız zaman 271 bin 155 kişi, kişi sadece mühendislik hizmeti almayan binalarda bulunuyor. 2001 yılında yapı denetim sistemi kurulduğundan 2023 yılı sonuna kadar Bursa geneli toplam denetlenen alan toplamı 120 milyon 769 bin metrekaredir. Toplam konut alanı ise 74 milyon 710 bin metrekaredir. Yaklaşık 120 metrekarelik bağımsız bölüm hesaplanırsa, 679 bin adet oluyor. Ortalama 3 kişiden hesapladığımda ise 2 milyon 307 bin 543 kişi denetimli sağlıklı yapılarda yaşıyor. Yaklaşık 3,5 milyon nüfusa sahip Bursa'da 1 milyon 192 bin kişi ise riskli yapılarda ikamet ediyor. Bu sayının yüzde 60'ı kent merkezinde, yüzde 40'ı ise merkez dışı ilçelerde yer alıyor" şeklinde konuştu.
"Bursa, 6,5 büyüklüğündeki depreme dayanamaz"
Siyasiler ve belediye başkanlarının seçimlerden önce anlattığı birinci önceliğin kentsel dönüşüm olduğunu hatırlatan Işık, "Son seçimlerden yaklaşık 3 ay geçti ama kimse kentsel dönüşümden bahsetmiyor. Bu sadece beni veya sizi değil, herkesi riske atmak anlamına geliyor. Bir hamlenin ivedilikle olması gerekiyor. En son gündeme gelen Bursa'nın anayasası konuşuluyor. Ancak unutuluyor ki, geçtiğimiz sene, 5,1 deprem 6,2 olsaydı. O zaman şimdi farklı şeyler konuşuyor olacaktır. Herkesin şunu bilmesi gerekiyor. Bursa 6,5 depreme dayanamaz. Sahada gördüklerimiz bizleri çok çok korkutuyor. Osmangazi, Mustafakemalpaşa ve Gemlik gibi fay hatlarında bulunan belediye başkanlarının dakika uyumadan bu işlemleri hızlandırması gerekiyor. Yok olacak ilçelerden, şehirlerden bahsediyoruz. Matematik hiçbir zaman yalan söylemez" ifadelerini kullandı.
"Su ve yemekten sonraki önceliğimiz deprem olmalı"
"İnsanların geçim kaynağının yüzde 60'ını sanayiden karşıladığı bir Bursa'dan bahsediyoruz" ifadelerini kullanan YDDMD Başkanı Serkan Işık, şöyle devam etti: "Ancak sanayi bölgeleri 1960'lı yıllarda başladı ve yüzde 45'i o tarihte yapılmış. Bizlere hüzünlü bir şiir gelebilir. Biz oradaki insanları gördük. İlk saniyesinden itibaren ağlamam dediğim insanların gözyaşları var. Ama Bursa'da nedense herkes ağustos böceği gibi saz çalmaya devam ediyor. Bakın bu deprem bizim içeceğimiz ve yiyeceğimiz yemekten sonra gelen en önemli şeydir. Birileri bir şekilde elini taşın altına koymakla yükümlüdür. İnşallah bu uyuyanlar uyanır. Ölmeyi bayılmak zannetmeyelim. Bursa'da tarihinde 2 tane büyük deprem görmüş Hatay gibi, hala daha kulakları kapamak olacakları görmezden gelmeye gerek yok. Herkes bir an önce yapılması gerekeni yapsın."