“Afrin’e hiç böyle kolay girileceğini tahmin etmiyordum” diye başladı sözlerine, “Dost-düşman şunu gördü…Oyunu kuralına göre oynayan” güçlü bir orduya sahip Türkiye…”
Hatay’da lojistik beyin takımı içerisinde görev yapan emekli bir komutan dostumdan alırım gün be gün oradaki gelişmeleri…
“Sivillere zarar verilmesin anlayışıyla hareket edilmesinin bedelini, şehitler vererek ödesek de taktik strateji yönüyle ordumuz adeta destan yazıyor” diyen emekli komutan sözlerine devamla;
“Türk Ordusu savaşa zor giren, çok düşünüp çok sağlam adımlar atan bir askeri düşünceye sahiptir...
Ancak girmeye görsün bir kere…
Geri dönüşü yoktur.
Neticeye gitmeden ve amacına ulaşmadan dönmez…
Bu işin tek bir geri dönüşü var.
O da sınır güvenliğimiz tam anlamıyla sağlanıp PKK ve terör belası sona erince gerçekleşir ancak…
Burada elde edilen zaferde, inanılmaz titizlikle uygulanan istihbaratın payı büyüktür.
Bundan sonra da aynı anlayış, plan ve proje ile hareket edilerek hedefe varacak kahraman Mehmetçiklerimiz’de ‘Ölümü öldürmüş’ bir moral motivasyon anlayışı var…
Bu da istihbarat kadar önemli bir anlayış olarak yerleşmiştir yüreklerine…”
İçinde işte böyle duygular taşıyan bir ordunun mağlup olmasını bırakın düşünmeyi, hayal dahi etmenin yanlışlığına değinen dostumuzdan gelen çarpıcı bilgiler de göstermiştir ki yaklaşık yarım asırdır ülkemizin her açıdan enerji ve sinerjisini eriten terör ve teröristlerin sonu gelmek üzeredir.
Onlara yürekten dualarla katılan halkımızın fedakarlığı, heyecanı ve desteği devam ettiği sürece, o bölgede Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’nun da belirttiği gibi; “Göreceksiniz, sonunda onların değil, kahraman Mehmetçiklerimiz’in çizdiği o beklenen harita gerçekleşecektir.”
Bizi böylesine motive eden bilgiler gönderen emekli komutana ve kahraman askerlerimize kucak dolusu selam ve “Peygamber çiçekleri” gitsin istedik…