Ailenin, devletin sağlık hizmetlerinden bir parçası olan topuk kanı alma işlemine karşı çıkması nedeniyle açılan dava sonucunda, bebek için kayyum atanarak yasal bir temsilci görevlendirildi. Olay, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Bebeğin babası Murat Çakmak, mahkemenin kararına itiraz ederek, "Benim evladım belediye mi ki kayyum atandı?" şeklinde açıklamalarda bulundu. Baba, bebeğinin sağlık hakkını kendisinin koruyacağını belirterek, kayyum atama kararının haksız olduğunu ifade etti. Çakmak, devletin müdahalesini gereksiz ve aşırı bulduğunu dile getirirken, sosyal medya ve yerel basında bu konu geniş bir şekilde tartışılmaya başlandı.

Topuk kanı, doğumdan sonra bebeklerin metabolik hastalıklar açısından taranmasını sağlamak amacıyla yapılan bir testtir ve ülke genelinde yaygın olarak uygulanan bir sağlık prosedürüdür. Ancak aile, bu uygulamaya karşı çıkarak bebeği için sağlık işlemleri konusunda kendi iradelerinin geçerli olması gerektiğini savundu. Olayın ardından ailenin sağlık tercihleri, yasal süreçle karşı karşıya kaldı ve mahkeme bebeğe kayyum atamaya karar verdi.

Bu durum, sağlık hizmetlerinin bireylerin kişisel tercihleri ile devletin sağlık politikaları arasında nasıl bir denge kurması gerektiğine dair önemli bir tartışma başlattı. Olay, toplumda sağlık hizmetlerine dair farklı görüşleri gündeme getirdi ve bireysel haklarla kamu sağlığı arasındaki çizgiyi sorgulayan bir tartışma yarattı.

Kaynak: Basın BÜLTENİ