Serkan Arutan'ın Özel Haberi
İki kardeş, 40 yıl önce hobi olarak başladıkları seligrafi baskı işini, yıllar içinde tutkuya dönüştürdü. Şimdi, Sakarya’nın kalbinde, işlerini büyük bir özenle sürdürüyorlar.
İki kardeşin işine olan sevgisi, sadece bir meslek değil, bir yaşam biçimi haline gelmiş. Abdülaziz Demirkesen, muhasebecilikle başlayan serüvenini baskı dünyasında sürdürmeye karar vererek, hem yaratıcılığını hem de işine olan bağlılığını sergiliyor.
“Üretmek hoşumuza gidiyor” diyor Ramazan Enes Demirkesen, elinde yeni tasarımlar bulunan çantalarla dolu bir odada. Çanta imalatı, baskılı tişörtler ve matbaa işleri, onların hayatında yalnızca iş değil, aynı zamanda bir tutku haline gelmiş.
Ancak bu tutkulu yolculuk, günümüzün dijital dünyasında zorluklarla dolu. Kardeşler, çırak bulmanın giderek zorlaştığını belirtiyor. “Eskiden çırak bulmak kolaydı, şimdi dijitale dönüşünce bu iş gücünü yetiştirmek zorlaştı” diyor Ramazan Enes, endişeyle. İşletmelerin dijitalleşmesi, gençlerin geleneksel zanaatlara olan ilgisini azalttı; bu da Demirkesen kardeşlerin işlerini sürdürmesini zorlaştırıyor.
Yıllar boyunca Türkiye genelinde pek çok şehirde üretim yapan Demirkesen kardeşler, Eskişehir başta olmak üzere diğer illerde de önemli projelere imza atıyor. Her baskıda, her çantada ve her tişörtte, 40 yıllık bir sevginin ve özverinin izi var.
Ramazan Enes ve Abdülaziz Demirkesen’in hikayesi, yalnızca bir iş serüveni değil; aynı zamanda bir aile bağı ve geleneklerin yaşatılması adına verilen bir mücadele. Onlar, her tasarımlarında, geçmişin mirasını geleceğe taşımak için var gücüyle çalışıyorlar. 40 yıllık sevgileri, zorluklar karşısında dimdik ayakta duruyor ve bu sevginin bitmeyeceği aşikar.