Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu ve bazı tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı.
İddianamenin özetinin okunmasının ardından söz verilen tutuklu sanık E.K, davaya konu "mescit" diye tabir edilen iş yerini 2023'ün ekim ayında kapattığını ve kimseye devretmediğini söyledi.
E.K. kendi döneminde iş yerinde namaz kılınmadığını, mescit olarak kullanılmadığını iddia ederek, "Cuma namazı kılınması, sohbet gibi faaliyetlerden ve mescit olarak kullanılmasından haberim yoktur. Örgüt içerisinde görevlendirilmem söz konusu değildir. Aleyhe tanık ifadelerini kabul etmiyorum. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." savunmasını yaptı.
Tutuklu sanık A.K. de iş yerine hacamat için gittiğini, örgüt propagandasına şahit olmadığını savundu.
İş yerinin halka açık bir yer olduğunu ve gizliliğin söz konusu olmadığını anlatan A.K. beraat ve tahliyesini istedi.
Tutuklu sanık M.F. ise terör örgütüyle bir irtibatının olmadığını öne sürerek, "Birkaç kez denk geldiğinde cuma kıldım. Zaten orası bir iş yeriydi, düzenli sohbet yoktu. Hacamat yapılırken sohbet oluyordu. Tahliyemi ve beraatimi talep ederim." dedi.
Tutuklu sanık D.Ö, davaya konu yerde birkaç kez hacamat yaptırdığını ve birkaç kez namaz kıldığını dile getirerek, "Sohbet ve örgütsel toplantılar olmadı. Hiçbir örgütsel konuşma yapmadım. Bu yöndeki iddiaları kabul etmiyorum." ifadesini kullandı.
Tutuklu sanık Y.B, DEAŞ'la irtibatının olmadığını iddia ederek, "Sanık E.K'den önce de hacamat yapılıyordu. Sonra ben hacamat için kiraladım. Gelenlerin namaz kılması için bir yer yaptım. Örgüte katılma gibi bir düşüncem olmadı. Telegram adresi ve numarası bana ait değildir. Hiçbir yere öz geçmiş göndermedim, telefonum ikinci eldi, hacamat için gelenler telefonumu kullanıyordu, onlar göndermiş olabilir. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum." şeklinde savunma yaptı.
Diğer tutuklu ve tutuksuz sanıklar da DEAŞ'la bir bağlantılarının olmadığını savunarak, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Mahkeme, tanıkların dinlenilmesi ve avukatların beyanlarının alınması için duruşmaya yarına kadar ara verdi.
- İddianame
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 242 sayfalık iddianamede, DEAŞ'ın silahlı eylem ve faaliyet yürütmekte zorlandığı ülkelerde dernek, kitapevleri, mescit ve çayevleri üzerinden örgüte organik bağı bulunan hücre yapılanmalarına temin ettiği elemanların ideolojik ve silahlı eğitimi için gerekli finansmanı sağlayabildiği, propaganda faaliyetlerini sürdürebildiği anlatılıyor.
İddianamede, DEAŞ'ın sözde Marmara Bölgesi sorumlusu B.Ö'nün Sakarya'ya sanıklardan E.K'yi sözde "vali" olarak görevlendirdiği yönünde istihbari bilgilerin bulunduğu belirtilerek, E.K'ye ait Adapazarı ilçesindeki yasa dışı mescide gelen, burayla ilgilenen ve sorumluluk üstlenen şahısların tespiti amacıyla iletişimin denetlenmesi ve fiziki takip çalışmalarına başlanıldığı kaydediliyor.
Sanıkların haftanın bir günü az sayıda kişiyle örgütsel toplantı gerçekleştirdiği ifade edilen iddianamede, yapılan aramalarda örgütsel dokümanlar ve toplama kararı bulunan kitap ele geçirildiği belirtiliyor.
İddianamede, sanıklardan Y.B'nin ikametinde yapılan aramada sırt çantası içerisinde DEAŞ mensuplarınca kullanılan kıyafet, bıçak ve benzeri yaşam malzemeleri ile sanığın el yazısıyla yazılmış vasiyetnamenin ele geçirildiği aktarılıyor.
İddianamede, 26 sanığın "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 7 yıl 6 aydan 15'er yıla, "Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna muhalefet" suçundan ise bir sanığın 6 aydan 1 yıla, bir sanığın da 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.