Önceki gün Tokat’ın Sulusaray ilçesinde 5,6 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Deprem çevre illerde de hissedildi. Korku dolu bir akşam yaşayan vatandaş, yer bilimcilerinden gelecek güzel bir haber bekleyişi içerisine girdi. Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, meydana gelen depremler için "Fay üzerinde hareketlenmeler fazla" diyerek fayın güneybatısında yaşayanlar için uyarıda bulundu. Bu açıklama sonrası daha da çok panik yapan vatandaşın gözüne sabaha kadar uykuda girmedi. Bu arada tedbir amaçlı eğitime de bir gün ara verildi.

Ülkenin herhangi bir yerinde deprem meydana geldiğinde aklımıza hemen olması beklenen Büyük Marmara Depremi geliyor. Acaba bu deprem, Marmara’yı tetikledi mi?” deyip düşünüyoruz. Haliyle biz gazeteciler de elimize telefonu alıp deprem uzmanlarıyla iletişime geçiyoruz. Uzmanlar, ne kadar depremlerin Marmara ile bir bağlantısının olmadığını söylese de vatandaşta olduğu gibi bizde de bir korku ve tedirginlik oluyor. Hele ki 6 Şubat Maraş depremlerinin o görüntülerini de görünce bu korku daha da artıyor.

Marmara’da meydana gelebilecek bir depremde elbette ki Sakarya da büyük etkilenecek. Her zaman ve her platformda özellikle seçim sürecinde adaylarla yapmış olduğumuz röportaj ve haberlerde deprem konusunu özellikle vurguladık. Bu şehre çok güzel hizmetler yapılabilir ancak tedbir alınmazsa birçok canımızı olası bir depremde kaybedeceğiz. Bu da hepimizin canını bir hayli acıtır. 1999 Gölcük Depremi’nde binlerce canımızı kaybettik. Artık kimsenin ağlamasını istemiyoruz. Bizler, sadece deprem için geç kalınmış olsa bile bir an evvel tedbirlerin alınmasını istiyoruz. Kuru kuruya değil ciddi anlamda tedbir almalıyız. Yoksa vay halimize.

Elbette burada vatandaşa da görev düşüyor. Yetkililerin işini zora düşürmek yerine kolaylaştırmamız gerekir. Devlet hiçbir zaman vatandaşı aç ve açıkta bırakmadı, bırakmaz da evvelAllah. Bu işin kolay olmadığını da biliyoruz ancak artık bir yerden başlamamız gerekiyor. Vakit bir hayli geçti, belki de deprem kapıda. Biz tedbirimizi alalım. Takdir Rabbimin. Geç kalmamak ve keşke dememek için buradan yetkililere sesleniyorum, “DEPREMİ UNUTMA, UNUTTURMA”. Yoksa zamanı geldiğinde deprem kendini bize öyle bir hatırlatacak ki asla unutamayacağız.